By using this site, you agree to the Privacy Policy and Terms of Use.
Accept
Bandırma HaberleriBandırma HaberleriBandırma Haberleri
Notification Show More
Font ResizerAa
  • Özel Haber
  • Siyaset
    • CHP
    • AKP
    • MHP
  • Spor
    • Fenerbahçe
    • Beşiktaş
    • Trabzonspor
    • Galatasaray
    • Uefa Avrupa Ligi
    • Şampiyonlar Ligi
    • Basketbol
  • Magazin
  • Sağlık
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Sanat
  • Teknoloji
  • Kadın
  • Yerel
  • E-Gazete
  • Ulusal Haber
  • Köşe Yazısı
Reading: İŞİN ÖZÜ: “HEDEF SAPTIRMA”
Share
Bandırma HaberleriBandırma Haberleri
Font ResizerAa
Ara
  • Son Dakika
  • Gündem
  • Ekonomi
  • Spor
  • Magazin
  • Asayiş
  • Politika
  • Dünya
  • Köşe Yazısı
Have an existing account? Sign In
Follow US

Ana Sayfa - Köşe Yazısı - İŞİN ÖZÜ: “HEDEF SAPTIRMA”

Köşe Yazısı

İŞİN ÖZÜ: “HEDEF SAPTIRMA”

Last updated: 30 Haziran 2024 22:12
admin
Published: 6 Aralık 2022
Share
SHARE

Önceden ete zam gelince suçu kasaplarda bulurduk. En çok destek bulan çözüm önerisi de “meydanlarda iki kasap sallandırmaktı.”

 

O zamanlar yine aklıselim insanlar “yem fiyatları, bakım maliyetleri, elektrik artmışsa doğal olarak et de etkilenecek. Yani kasabın suçu yok. Enflasyona çözüm üretmeyen iktidarlar asıl sorumlu” diyorlardı.

 

Pek değişen bir şey yok.

 

Kasapların yerini zincir marketler aldı. Yelpaze genişledi biraz daha.

 

Ekmek, yağ, süt, peynir, deterjan, havlu, tuvalet kağıdı aklınıza ne gelirse uçtu gitti. İktidar faturayı kendi yarattığı ve büyüttüğü zincir marketlere kesme kolaycılığında.

 

Oysa fiyatı arttığında her şeyi etkileyen yakıt, enerji temel suçlu. Devleti yönetenler fiyatını kendileri belirledikleri, belirlemek zorunda kaldıkları mazotun, benzinin, doğalgazın, elektriğin fiyatını bir düşürsünler;  sonra hep birlikte yüklenelim marketlere. Bunun dışındaki her açıklama “kasap sallandırma mantığı”

 

Boş laf.

 

İktidar hedef saptırıyor, kendi açısından haklı.

 

Lakin belli bir kitlenin hala “sallandıracaksın bir kaç kasap” anlayışında kalması büyük sorun. Bir ara manavlara taktık. Manav çadırları kurulmuştu.

 

Ne oldu onlar?

 

Zincir marketlere alternatif tarım kredi marketleri açılacaktı.

 

Açıldı mı?

 

Oralara gitsin millet.

 

En çok da bu siyasi iktidar savunuyordu: ”Serbest rekabet var” Özal, Menderes…

 

Şimdi değme komünistlere taş çıkartacak söylemler uçuşuyor havalarda. Hızını alamayan belediye başkanları zincir market şubeleri kapatmaya başladı.

 

Ekmek fırında yirmi lira, kapatın fırınları da…

 

***

 

Asıl mesele, devlet kadrolarında liyakat sahibi üst düzey yönetici kalmadı. Yasama etkisiz, yürütme tek söz, yargı malum.

 

Ekonomide bırakın beş on yıl sonrasını, yarını göremez durumdayız. Yatırım yok, üretim yok, ithalat tek çare.

Zamanında; çiftçiye destek yerine, ders vermek için dışarıdan saman getirdik. Süt üreticisi ineklerini kesime gönderirken seyrettik. Devletin, demokratik, hukuk, sosyal nitelikleri ile oynamayın diye feryat edenleri neredeyse vatan haini ilan ettik.

 

Geldik bugüne!

 

Ne oldu?

 

Yine döndük kasapları meydanlarda sallandırma çözümüne.

 

***

 

Muhalefetin besleyip büyüttüğü bazı isimler de haykırmaya başladı.

 

Mehmet Ali Çelebi bitmek tükenmek bilmeyen enerjisi ile saldırıyor mesela. “Vatan diyor, millet, diyor“ Kral, yanında halt etmiş.

 

En sert muhalif gazetecilerin üstlendiği misyonu gözden kaçırmamak lazım. Yılmaz Özdil mesela. Akıcı üslubu muhteşem. Bir çırpıda okunuyor. Muhalif yazıları süper. Lakin iktidarın karşısında kim ciddi bir atakta. Ona düşman oluveriyor hemen. Onun da en önemli argümanı ulusalcılık. Kılıçdaroğlu’nun eşinin sözde uyurken çekilmiş fotoğrafını paylaşarak büyük gazetecilik(!) örneği verdi.

 

Sayın Özdil, Cumhurbaşkanlığı adaylık sürecinde Muharrem İnce’ye de takmıştı.

 

Sert muhalefeti ile muhalif seçmenin takdirini kazanmış bir gazetecinin iktidar için ciddi tehdit olan isimleri ele alıp yerden yere vurması da üstlenilmiş gizli bir misyon sanki.

 

İktidarı eleştirirken kendin çal kendin oyna olduğu için iktidar seçmeni için pek etkili değil; lakin muhalif seçmenin değer verdiği bir gazeteci olarak Kemal Kılıçdaroğlu’nun Covid 19 testi pozitif eşinin yorgun fotoğrafını yayınlayarak; bilimsel değerlendirmelerin yapıldığı, dünya çaplı akademisyenlerin çözüm sunduğu yeni bir heyecan dalgası estiren 3 Aralık toplantısını önemsizleştirmekte etkili.

 

Kemal Kılıçdaroğlu için çıkar peşinde, egoları ağır basıyor, çaldı çırptı, danışmıyor kendi başına karar alıyor diyemeyenlerin yeni bir taktiği en solcu görünümlü isimleri kullanmak.

 

Çelebi gibi, Cevizoğlu gibi, zaman zaman Özdil gibi…

 

İşin özü iktidar her fırsatta hedef saptırma peşinde.

 

Bunu da iyi beceriyor…

TATLISU’YA ACI REÇETE!
CEHENNEM KAPILARI ARALANDI
ÖNÜMÜZDEKİ TEHLİKELER..
Madalyonun Diğer Yüzü
KİM SUÇLU?
Share This Article
Facebook Email Print
Yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.

Bunları da beğenebilirsiniz

ATI ALAN…. CHP yerel seçim çalışmalarını askıya almış durumda. Belediye başkan aday adayı olmayı düşün
Köşe Yazısı

Velhasıl Gazetesi NİYE???

25 Ocak 2024
Köşe Yazısı

Dengeler Değişiyor

3 Mart 2024
Köşe Yazısı

Kimlikte Müslüman Olmak

11 Mayıs 2024
ATI ALAN…. CHP yerel seçim çalışmalarını askıya almış durumda. Belediye başkan aday adayı olmayı düşün
Köşe Yazısı

ATI ALAN….

4 Ekim 2023

Kategoriler

  • Gündem
  • Siyaset
  • Ekonomi
  • Yerel
  • Spor
  • Magazin
  • Teknoloji
© Velhasıl Gazetesi. Tüm hakları saklıdır.
Go to mobile version
Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?

Not a member? Sign Up