Bandırma Yenisığırcı kırsal mahallesinde son bir yılda yaklaşık 70’e yakın hayvanın kimliği belirsiz kişiler tarafından zehirlenerek öldürüldüğü iddia edildi. Sokak ortasında telef olan hayvanların görüntüleri ise yürek burktu.
Olay Bandırma Yenisığırcı kırsal mahallesinde meydana geldi. Mahallede yaşayan Serap Eken son bir yılda yaklaşık 70’e yakın hayvanın kimliği belirsiz kişiler tarafından zehirlenerek öldürüldüğünü iddia etti. Civarda yapılan araştırmalarda ele geçirilen zehirli sucuk ve mamaları muhafaza altına alarak, incelemeye gönderilmesi ve köpeklere yapılan otopsi raporları doğrultusunda hayvanların kasıtlı olarak öldürüldüğünü söyleyen Eken, “Geçen yıl yaşanan en büyük katliam kendi evimdeki 6 çocuğumun öldürülmesiydi. Karneli çocuklar ve felçli hayvanlar zehirlendi. Zehirli sucuklar bulundu. Bunlar test edildi. Otopsi raporları çıkartıldı. Buna rağmen savcılık soyut delil olarak göstererek mahkeme düştü. Zehirlenen köpeklerin bir kısmını VetMedipol’e yetiştirmeye çalıştım. Bazılarını kurtarabildik.” dedi.
“HAYATIMDA İLK KEZ BİR CANLININ ÖLÜMÜNÜ KAMERALARA ALMAK ZORUNDA KALDIM”
Şehirdeki köpeklerin Yenisığırcı Kırsal Mahallesi’ne atıldığını iddia eden Eken, “Köpekleri buraya atıyorlar. Köpeğin yerinin bulunması için ilan açmıştım. Yerini bulduğumuzda onu götürecekken döndüğümde zehirlendiğini gördüm. Veterinere yetiştiremedim. Hayatımda ilk kez bir canlının ölümünü kameralara almak zorunda kaldım. Bir öncekilerde bu olayı ispat etmek için kameraya almayı akıl edememiştim. Bununla ilgili belediyeyi, jandarmayı aradım. CİMER’e şikayette bulundum. Valiliğe şikayetimi yaptım.”
“YETKİLİLERDEN SONUÇ ALAMADIK”
Bir buçuk yıl içerisinde birçok kez yetkililere başvurduğunu ancak sonuç alamadığını vurgulayan Eken, “Ortalama 5 kez Jandarma aracılığıyla müracaatlarımı yaptım. Tutanaklarımı tutturdum. Kamera kayıtlarının karanlıkta, bilinmezlikte ve gölgeli olduğu için net teşhis edilemedi. Bu yüzden şahıs belirlenemedi. Bu olaylar bir müddet durduktan sonra devam etmeye başladı. Genelde çarşamba, perşembe, cuma günleri yaşanıyor. Mayıs ayından bu yana 20’yi aştı. Cami ve kahve arasındaki yürüyüş yolunda hep aynı yerde zehirlenmeler yapılıyor. Belediyeye yazılı şikayette bulunmadım ama Belediye Başkanımız Tolga Tosun ile konuyla ilgili 4 kez istişarede bulunduk. O bölgeye, o bölgeye ait olmayan hayvanların salınmaması ile ilgili çok kez ricada bulundum ama sonuç alamadım.” dedi.
“ÇOK SAYIDA KÖPEĞİ KÖYLÜ İSTEMİYOR”
Belediyenin şehirden topladığı köpekleri Yenisığırcı Kırsal Mahallesi’ne bıraktığını iddia eden Eken, bu olayın köyün hayvan popülasyonunu etkilediğini şu sözlerle aktardı: “Çoklu salımlar oluyor ve köyün popülasyonunu etkileniyor. Şehirde veya bakıldıkları bölgeye alışan hayvanlar insan içinde olmak istedikleri için direkt olarak köy merkezine geliyorlar. Haliyle o kadar çok sayıdaki köpeği köylü istemiyor. Bu zehirleme ve öldürme olaylarının birçoğu belediyenin bu görevi doğru yerine getirememesinden kaynaklıdır.” dedi.
“SOKAK HAYVANLARI SAHİPSİZ DEĞİLDİR”
Yenisığırcı Kırsal Mahallesi’nde yaşanan köpek katliamı Bandırmalı hayvanseverlerin de tepkisini topladı. Hayvanların zehirlendiği iddiası üzerine harekete geçen hayvanseverler destek için Yenisığırcı Mahallesine geldi. Hayvanseverler adına konuşan Sevda Şıvga, olayın peşini bırakmayacaklarını söyleyerek şu şekilde konuştu:
“Bugün bu köye Serap Abla’ya destek olmak için geldik. Yaklaşık bir senedir buradaki sokak hayvanlarına karşı yasaya aykırı şekilde suç işleniyor, zehirlenerek öldürüldüğüne defalarca Serap Abla şahit olmuştu. Geldik bugün muhtarımızla görüştük. Hayvanseverler olarak Serap Abla’nın nezdinde sokak hayvanlarının sahipsiz olmadığını, bizim umurumuzda olduğunu belirterek failin bulunması için kendisinden yardım istemeye geldik. Muhtarımız da bizi güzel ağırladı, fikir alışverişinde bulunduk. Umarım kendisi de bize bu konuda yardımcı olacaktır. Biz bu olayın peşini bırakmayı düşünmüyoruz.”
“BU İŞ BÖYLE GİTMEZ”
Yerel yönetimin yaşanan hayvan katliamına yeterli ilgili göstermediğine dikkat çeken Şıvga, “Bu hayvanlar da köyde de yaşamayacaksa nerede yaşayacak? Biraz konunun ucu belediyeye de dayanıyor açıkçası. Belediye popülasyonu dağıtırken civar köylere köpek bırakıyor yasaya aykırı olarak. Belediyeden yetkililerle bu konuyu çok fazla görüşüp istişare edebilme durumumuz olamadı çünkü biz randevu alamıyoruz. Çözümle gitmek istediğimiz halde bizi sorun gibi görüp bizimle görüşmek istemiyor yerel yönetim ama bizimle görüşmek zorundalar, biz o kapıları bir şekilde açmak zorundayız, bize kapılarını açmak zorundalar, bu iş böyle gitmez.” dedi.
“SADECE HAYVANLAR DEĞİL İNSAN SAĞLIĞI DA TEHLİKEDE”
Atılan zehirlerin hayvanların yanı sıra insan yaşamını da tehdit ettiğinin altını çizen Şıvga, “Her gün bir kedi, köpek, kuş o zehre kim dokunuyorsa, temas yoluyla bile zehirleyebilen bir etken maddesi var. Tüm canlıları hatta bir çocuk bile ne olduğunu anlayamayıp elini ağzına sürse ölebilir. Yani toplum sağlığını da tehdit eden bir durum söz konusu.’Hayvanseverler sadece hayvan sever insan sevmez’ gibi bir algı vardır, çok yanlış. Kediye, köpeğe bu kadar hassas olan insanlar elbette ki insanlara karşı da empati yapar ve hassas olur. Toplum sağlığı açısında da takip edilmesi ve sonuca ulaştırılması gereken bir süreç. Muhtarımızla görüştük umarım kendisi de yardımcı olacak bu son olsun diyoruz.” diye konuştu.