Moody’s ABD’nin Notunu Düşürdü
İstanbul, 20 Mayıs (Hibya) – A1 Capital, Moody’s’in ABD’nin uzun süredir negatif bir görünümde olan kredi notunu, Cuma günü ülkenin borç sorunları ve artan faiz ödeme oranları nedeniyle bir kademe geriye çekmesinin beklenmedik olmadığını belirtti. Bu durum, ABD varlıklarının bu yaz içerisinde maruz kalacağı finansal riskleri bir kez daha hatırlatıyor.
A1 Capital'in değerlendirmesinde, Moody'sin, ABD'nin bir yıldır negatif görünümde olan kredi notunu, Cuma günü ABD’nin borç sorununu ve faiz ödeme oranlarındaki artışı neden göstererek bir kademe düşürmesinin belki de sürpriz olmadığı, ancak ABD varlıklarının bu yaz karşı karşıya olduğu mali risklerin bir hatırlatıcısı olduğu belirtildi. Bunun da, Trump yönetiminin Temsilciler Meclisi'nden başka bir vergi indirimi paketi geçirmeye çalıştığı bir haftada olduğuna dikkat çekilirken şunlar kaydedildi:
"Tahminler, bu yeni yasa tasarısının önümüzdeki 10 yıl içinde ABD borç stokuna 3-5 trilyon dolar daha ekleyeceğini gösteriyor. ABD Başkanı Donald Trump'ın kapsamlı vergi indirimi tasarısı, Pazar günü önemli bir kongre komitesinden onay aldı. ABD Temsilciler Meclisi'ni kontrol eden Cumhuriyetçiler, bu hafta tasarıyı kabul ettirmeye çalışacak.
"30 yıllık Hazine getirisi 18 aylık zirveye ulaştı, yatırımcılar vergi faturasının borç yükünü daha önce beklenenden daha fazla artıracağından endişe ediyor. 30 yıllık tahvil getirisi Kasım 2023'ten bu yana en yüksek seviyesi olan yüzde 5,037'ye ulaştıktan sonra 9,4 baz puan artarak yüzde 4,992'ye çıktı.
"Moody's, S&P Global ve Fitch'in ardından ABD kredi notunu düşüren üç büyük kuruluştan sonuncusu oldu ve bunu 1949'dan bu yana ilk kez yaptı. S&P, 1941 yılında ABD'ye üçlü-A notu vermesinden bu yana ilk kez 2011 yılında not düşüren ilk kuruluş oldu. Fitch ise 2023 yılında onu takip etti. Genel olarak, bu hafta nispeten sessiz, ancak dolar hala savunmasız görünüyor. Hazine Bonoları ise, Çarşamba günü gerçekleşecek 16 milyar dolarlık 20 yıllık ABD Hazine Bonoları ihalesi için talebi bekleyecek.
"Euro tarafına bakarsak; döviz kurunun büyük bir itici gücü olmasa da, Romanya cumhurbaşkanlığı seçiminin sonucu, bloğun daha fazla parçalanmasını önlediği için hoş bir haber oldu. Bu hafta Euro bölgesi veri takvimi açısından, büyük odak noktası Perşembe günü Mayıs ayına ait flaş PMI verileri olacak, şimdiye kadar, Avrupa iş dünyası hissiyatı nispeten iyi durumda. Böyle devam ederse, Euro dolara likit bir alternatif olarak desteklenmeye devam edecektir.
"İngiltere'nin AB bloğundan ayrılma kararının üzerinden dokuz yıl geçtikten sonra ekonomik ilişkilerde kısmi bir sıfırlama konusunda İngiltere- AB ile anlaştı. İngiltere, Brexit'ten bu yana Avrupa Birliği ile savunma ve ticaret ilişkilerinde en önemli yeniden yapılanmayı gerçekleştirdi. Bu gelişme, Başkan Donald Trump'ın küresel düzeni altüst etmesinin ardından iki tarafı da gergin bir ayrılıktan uzaklaşmaya zorlamasının ardından geldi. Avrupa'nın savunma harcamalarında ikinci sırada yer alan İngiltere, AB'den ayrılma kararı almasının üzerinden yaklaşık dokuz yıl sonra ortak tedarik projelerinde yer alacak. İngiltere'nin İşçi Partisi hükümeti, veterinerlik anlaşmasına ilişkin manifesto taahhüdünü güvence altına aldı. Bu, İngiltere'nin resmi olarak Avrupa tarım/gıda standartlarıyla yeniden uyum sağlayacağı ve zahmetli sınır kontrolleri ve evrak işlerine olan ihtiyacı ortadan kaldıracağı anlamına geliyor. Karşılığında, Avrupa balıkçı tekneleri 12 yıl daha İngiltere sularına erişim kazanacak. Ve anlaşma, Brüksel'in önemli bir talebi olan genç göçü konusunda bir anlaşma için sahneyi hazırlıyor. Her iki taraf da daha yakın savunma iş birliği konusunda anlaştı.
"Ve bu sabaha gelirsek; Trump, Pazartesi günü Devlet Başkanı Putin ile yaptığı telefon görüşmesinin ardından, Rusya ve Ukrayna'nın ateşkes için derhal müzakerelere başlayacaklarını söyledi. Trump İlerleme olmazsa, "sadece geri çekileceğim" dedi ve süreci terk edebileceği uyarısını tekrarladı. "Bu benim savaşım değil."
"Ancak Kremlin, sürecin zaman alacağını, Putin ise pazartesi günkü görüşmeden sonra yalnızca çabaların "genel olarak doğru yolda olduğunu, ABD Başkanı ile Rusya'nın Ukrayna tarafıyla olası bir gelecekteki barış anlaşmasına ilişkin bir muhtıra üzerinde çalışmaya hazır olduğu ve bunu önereceği konusunda anlaştık" dedi. Yani yine pazartesi günü başlayan görüşmeler büyük bir atılım yapılması yönündeki beklentileri karşılamadı.
"Almanya Başbakanı Merz ise Avrupa liderlerinin Rusya'ya yaptırımlar yoluyla baskıyı artırmaya karar verdiğini söyledi. Zelenskiy ise, Kiev ve ortaklarının savaşı sona erdirme çabalarının bir parçası olarak Ukrayna, Rusya, ABD, Avrupa Birliği ülkeleri ve İngiltere arasında üst düzey bir toplantı talep edebileceğini, Ukrayna’nın, sonuç getirecek her türlü formatta Rusya ile doğrudan müzakerelere hazır olduğunu ve Bunun Türkiye, Vatikan veya İsviçre tarafından yapılabileceğini söyledi.
"Çin Sanayi ve Ticaret Bankası, Çin Tarım Bankası, Çin İnşaat Bankası ve Çin Bankası bazı vadelerde mevduat faiz oranlarında 5-25 baz puan indirim yaparken, Çin Halk Bankası, bankaların belirlediği bir yıllık kredi faiz oranının (LPR) 10 baz puan düşürülerek yüzde 3,0'e, beş yıllık LPR'nin ise aynı oranda düşürülerek yüzde 3,5'e indirildiğini açıkladı. Çin'de yeni ve vadesi dolmamış kredilerin çoğu bir yıllık LPR'ye dayanıyor, beş yıllık oran ise ipotek fiyatlarını etkiliyor. Kredi faiz oranlarındaki indirim, Çin'in en büyük beş kamu bankasının mevduat faiz oranlarını düşürdüklerini açıklamasının hemen ardından duyuruldu.
"Altın fiyatları, doların hafifçe güçlenmesi ve Rusya ile Ukrayna arasında olası bir ateşkes konusundaki iyimserliğin yatırımcıların güvenli liman varlıklarına olan talebini azaltmasıyla geriledi. Spot altın, ons başına yüzde 0,5 düşüşle 3.213 dolara ve ABD altın vadeli işlemleri yüzde 0,6 düşüşle 3.215 dolara geriledi. 3.200 doların altındaki düşüşlerde alıcıların ortaya çıktığını görüyoruz. Ancak, özellikle jeopolitik risklerde daha fazla azalma olursa ve ABD mali politikasından dolayı getirilerde yukarı yönlü baskı görürsek, daha büyük bir geri çekilme yaşanacağını düşünüyoruz.
"Petrol fiyatları ise, yatırımcıların ABD ile İran arasında Tahran'ın nükleer programı konusunda yapılan görüşmelerde olası bir aksama, Asya'da önümüzdeki aylarda görülen güçlü fiziksel talep ve Çin'in makroekonomisine ilişkin temkinli görünümün arz üzerindeki etkisini değerlendirmeleriyle neredeyse hiç hareket etmedi. Brent vadeli 6 sent düşüşle varil başına 65,48 dolara gerilerken, ABD Batı Teksas petrolü vadeli işlemleri 1 sent artışla 62,7 dolara çıktı."
(Hibya)
