Genel muhalefet iyi gidiyor; lakin yerelde iktidar genelde muhalifler pek bekleneni vermiyor sanki.
Susurluk’ta örneğin; bir yıl geride kaldı; var mı şöyle “bravo” denilebilecek bir icraat?
Aksine bir başıbozukluk;bir çok başlılık egemen sanki.
Kafeler caddesi olan yolda yayalar için yürüyüş yolu kalmadı. Yolun bir tarafı masalara diğer tarafı araçlara tahsis edilmiş. Yayalar yoldan yürümek zorunda. Öylesine ki resmi araçlar için otopark alanı bile çevrilmiş zincirlerle.
Parkın en görünen yerine alel acele bir şey inşa ettiler.
Ne için?
Tuvalet ise açsalar artık.
Çay ocaklarındaki tuvaletleri kapatıp tek tuvalete yönlendirsinler milleti bakalım ne olacak? Denemekte yarar var.
Biz en başından karşı çıkmıştık.
Ödül olarak kapımızın önüne çöp tenekesi koydular.
Çok pişman olduk karşı çıktığımıza(!)
Keşke birileri gibi deseydik:” “Tuvalet çiçeklerle bezenecek parka muhteşem bir güzellik katacak. ”
İnsanın önce kendisine saygısı olmalı. Yoksa ne desen boş.
Göz hırs bürümeye görsün ; ne desen kar etmiyor.
Bir de herkesi kendi gibi sananlara laf dinletmek ; deveye hendek atlatmak, gibi.
Aklında hep bir acaba???
Daha öte her öneride bir art niyet.
Yazıyorsun iyi niyetle.
Ama diyor ki “sen karşıysan, biz doğru yoldayız. ”
Parka tuvalet, kreşe yapılmasına , havuzların doldurulmasına karşıydım.
Havuzu doldurarak Fırt kafenin güzelliğini bitirdiniz.
Kreş iptal oldu.
Tuvalet diye yaptığınız ucube öylece duruyor.
Ne oldu? Hani ben karşıysam, doğru yoldaydınız?
Sosyal demokratlığın olmazsa olmazıdır, eleştiriye açık olmak. Bir adım öte özeleştiri günlük gıdasıdır sosyal denokratların.
Siz önce bunu bilin.
Bilin ki en ufak bir eleştiride ; elinizdeki yetkiyi ceza vermek için kişiselleştirmeyin.
Düşünceye özgürlük diye yeri göğü inleten abilerinizin yüzünü kara çıkartmayın…
Sorun ben değilim, ülkenin geleceği.
Başarılı olmak zorundasınız. Bırakın bu boş işleri…
YAZAR: Levent GÜNDOĞAN