İnsanoğlu çağlar boyunca varlığını sürdürebilmek için savaş vermiş. Verdiği bu savaşlarda süregelmiş tüm deneyimleri zaman içinde sanatla dışa vurmuş ve benliğine oluşan gelişim, değişim, sorgulayıp, ruhsal ve bedensel tepkilerini sanatla pekiştirmiştir.
Beş duyu organına hitap eden eserler meydana getirmiş sanat dallari zamanla;mimari, heykel,resim,edebiyat,müzik,tiyatro ve sinema olmak üzere yedi forma girmiştir.
En basit anlatımıyla yaratıcılık, hayal gücü, estetik, başkalaşım, gelişim,değişim içinde barındıran sanat kişileri tüm yaşamları boyunca kendilerini ifade edebilmek, öldükten sonrasına yaşayabilmek umuduyla insan eliyle şekillendirilmiş durumların tamamdir. Her dönem öğrendiği tecrübe edindiği, deneyimlediği olgular zamanlar daha derinleşmiş, gelişmiş ve boyut atlamasini sağlamıştır.
Deneyimlediği her durum karşısında hem eksilmiş, hem tamamlanmıştır. Yaşadığı bu kısır döngü içerisinde arayışı onu hedefine daha da yakınlaştırmıştır.
Sanatın her dalında varlığını sürdürürken ve bedenen oldukça yıpranmış ritüellerde anlam aramış, kendi kurgu dünyasında sanatla kimlik kazanmıştır. Varlığını borçlu olduğu değer yargılarınna yeri gelmiş ters düşmüş, yeri gelmis yüceltmiştir kendini sanatla. Kendiyle çıktığı bu yolculukta yenilgi yaşamış zafere ulaşmak için anka kuşu misali küllerinden yeniden doğmuştur.
Bedensel ve ruhsal tatmini ancak sanatta bulmuştur. Sanatın kendisine kattığı yüksek ego, başarı, takdir zamanla büyülemiş ruhunu kaosa sürüklemiş olsa da vazgeçilmez bir tutku, içsel dönüşümler pek çok kişiye ilham kaynağı olmuş.
Varlığını sorgular hale gelmiş, olumlu, olumsuz etkilerde kendi iş dünyasında çıktığı yolculuklarda kendisiyle çatışması olsa da sanat ve gerçeklik bir arada kalmayı başarabilmiş.
Ruhen ve bedenen tamamlanmak adına pek çok şeyden ödün vermis, kendisiyle ilgili aldığı kararlar da kabul görüş ve redediş arasında sikisip kalmis tek varlık belki de insandır. Işte, bu yüzden sanat hayatın tamamıdır. İçinde sevgi, tutku, şehvet, hayalgücü ve tüm güzelliklerle zıtlık oluşturan gözyaşı, keder, yoksunluk hissi sanatın her dalında insanoğlunu zor sınavlardan geçirmiştir. Her yeni oluşum sancılı olmuş, ağır bedeller ödenmiş kendi varlığını nesilden nesile aktarmayı başarmıştır.
YAZAR: Mualla Sabır GÜVEN