Madalyonun iki yüzü vardır.Biri görünen diğeri ise karanıkta kalan yan. Yaşadığımız sürece binlerce duygu içinde hareket ederiz. Zaman zaman zaaflarımıza yenik düşer, zaman zaman akılıca kararlar alırız. Secimlerimizin bize getirdiklerine de gözü kapalı kabul eder hayatımızı devam ettiririz. Hayat zıttıyla varlık bulmuş durumdadır.
Acının karsılığı mutluluk, gecenin karşılığı aydıınlık, siyahın karşılığı sadakatsizlik olsa da arada ara renklerle de renklenebilr hayatımız. Çevremizde olup bitenlere ne kadar duyarsız kalabiliriz ki, sevgi işin içine girince herşeyin rengi nasılda değişiyor. Belki de olaylara duurmlara karşı bakış acımızı değiştirmeliyiz. En yakınımızdakileri kaybetmemek adına yaptığımız fedakarlıklar bilinmiyorsa , bunu anlamasını beklemekten vazgeçip kendimize yeni seçenekler bulmalıyız. Körü körüne birşeylere bağlanmakta bir bağımlılıktır aslında.
Kimi içkiye, kimi sigaraya, kimi temizliğe, kimi yemek yapmaya v eyemeye bağımlıdır. Takınılı bir durumdur bu. Bir amaca hizmet eder aslında bu takıntılı duygu durumumuzu oda kendimizle yüzleşmeketen korkmamızdır. Gerçekleri tüm çıplaklığıyla kabul edemeyişimiizdir. Herkes birbirini olduğu gibi kabul etse aslında herşey yoluna kolaylaşacak iki taraf içinde. Ancak gösterdiğimiz yüzümüzle içimizde gizlediğimiz benliğimiz birbiriyle sürekli çatışma halinde olduğu sürece doğru yolu bulamayız. Net olmalı kendimizle yüzleşme cesaretini göstermeliyiz. Hayat o zaman hem kendimiz için kolaylaşacak, hem de çevremizdekiier için emin olun. Kendimizle yüzleşmekten korkmayalım.
YAZAR: Mualla Sabır GÜVEN