Kadim İpek Yolu’nda develerin çan sesleri ve mis kokulu Samsalarla ünlü Kaşgar
Çin’in kuzeybatısında yer alan Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi’nin güney kesiminde bulunan Kaşgar antik kenti, doğuşundan beri efsanevi özellikleri gösteriyor
CGTN muhabiri Hasiyet Niyazi, Çin’in kuzeybatısında yer alan Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi’nin güney kesiminde bulunan Kaşgar antik kentinin doğuşundan beri efsanevi özellikleri gösteriyor olduğunu belirtti. Niyazi'nin haberine göre Kaşgar eski kentinde her hangi bir sokağın girişine gelir gelmez ekmekçi ustanın tandırdan yeni çıkardığı Nan’dan yayılan buğdayın mis kokusunu alırsınız, yanındaki bir çayevinden kulağa hoş gelen Dutar sesini duyarsınız ve başınızı yukarı kaldırıp baktığınızda parlayan Pamir Yaylası’nın karla kaplı tepeleri gözünüze çarpar. Tarihi İpek Yolu güzergahında bugün hala lirik yaşayan “canlı bir fosil” olan Kaşgar’da, her bir tuğla ve her taş parçası bin yıllık bir hikaye anlatıyor.
Tarih boyunca kültürel alışverişin ve ticaretin merkezi olan Kaşgar, zengin kültürel mirasıyla biliniyor. Renkli kültürel gelenekleri ve 2 bin yıllık geçmişi olan antik kenti her yıl çokça ziyaretçiyi kendine çekiyor.
İpek Yolu’nun ruhunu günümüzde de yaşatan bu antik kent, tarihin ve kültürün iç içe geçtiği büyüleyici atmosferiyle ziyaretçilerine unutulmaz bir seyahat deneyimi yaşatıyor.
CGTN muhabiri Hasiyet Niyazi'nin haberinde "Sarı çamurdan yapılmış bu eski evler sanki topraktan oluşmuş gibi görünür. Çarpık sokaklar navigasyon uygulamalarının aklını karıştıracak kadar karmaşıktır. Ama bu gelişigüzel düzende yerel halka özgü en otantik hava saklanıyor. Sabah saat 10:30’da Kaşgar eski kentinin doğu girişinde şehir kapısının açılma töreni başlarken, Uygurlara özgü Etles kumaştan yapılmış güzel elbiseleri giyen genç kızlar daire çizerek dans ederler. Bu manzara sokaklarda deve çanlarının çınladığı eski çağları andırır. Bir başka sokağın içerisinde bulunan asırlık çayevinde turistlere sadece üç yuana bir demlik şifalı çay ve bir adet cevizli Nan ikram edilir ve turistler mis gibi şifalı çayın keyfini cevizli Nan’la birlikte çıkarırken, aynı zamanda usta bir müzisyenin seslendirdiği eseri dinleme fırsatı yakalayabilirsiniz. Tavandan giren güneş ışığı çamur duvarlarındaki yansımasıyla adeta bir gölge oyunu sunar ziyaretçilere." ifadeleri yer aldı.
CGTN muhabiri Hasiyet Niyazi'e göre Etigar Camii’nin altın rengindeki kubbesi öğlen güneşinde öyle parlıyor ki, insanların adeta gözleri kamaşıyor. Camiye girenler önce ayakkabılarını çıkartır sonra avluya girer, 200’den fazla oyma ahşap sütun kubbenin ayakta kalmasını sağlarken, yere serilmiş yünlü namazlıklar hâlâ sabah namazından kalan ısısını koruyor.
CGTN muhabiri Hasiyet Niyazi'nin açıklamasının tamamı şöyle:
"Pamir Yaylası’na doğru iki saatlik bir sürüş sonrasında manzaralar çok değişik olur. Baisha Gölü tıpkı devrilmiş bir renkli tabağa benziyor, temeli Tiffany mavisine sahip göl suyunun yarısına uzaktaki karla kaplı süt beyazı tepeler yansıyor. Muztag Zirvesi, Karakul Gölü’nün üzerine gölgesini düşüren beyaz sakallı yaşlı bir adamı andırıyor. En şaşırtıcı kısım ise Ejderha Sarmal Antik Yolu. Bulutlardan aşağı doğru uzanan 600’den fazla keskin viraj ile yoldaki “Bugün tüm virajlardan geçtiniz” yazan tabela internette viral bir motivasyon sloganı haline geldi.
Geceleyin Kapalıçarşı’daki kebap mengeninden çıkan duman ve çevreye yayılan koku insanı kendine çeker. Kuyruk yağı mengendeki kömür ateşinde cızırdarken, takım elbiseli ve kravatlı Uygur kebabçılar turistlerle Standart Çince’yle pazarlık yapar. Sokağın içerindeki bir Nan tandırı önünde, çocuklar tandırdan çıkan ilk sıcak Nan ve Samsa’yı kapmak için beklerler ve tandırdan çıkınca hemen sıcak sıcak yemeye başlarlar.
Kaşgar Müzesi’nde Han Hanedanlığı’na ait bir generalin bronz mühürü bulunurken, İparhan’ın bahçesinde koreografisi yapılmış bir saray aşkı senaryosu sahneleniyor. 169 metre yüksekliğindeki turistik mekan Kunlun Pagodası’nın cam perde duvarı ise bin yıllık şehri yansıtıyor… Kaşgar Eski Kenti’nin cazibesi, zamanın doğrusal olmamasıdır – M.Ö.’e ait kil kaplar, Orta Çağ’dan kalma cami ve Tiktok’ta fenomen olmuş yerler uyum içinde bir arada bulunuyor
Yüksek katlı bir konutun çatısından batan güneşi izlerken, Eski Kent sanki süt beyazı bir yeşim taşı parçası gibi insanın içini ısıtıyor. Uzaktaki Kunlun Dağları’nın ana hatları yavaş yavaş belirsizleşir. Çay evi sahibi, çay doldurmak için bakır çaydanlıkla gelirken birdenbire, “Duvarlarımızın güneş altında neden daha da sertleştiğini biliyor musunuz?” diye sordu ve hemen kendi kendine cevap veriyor: “Çünkü sarı toprak içinde deve gözyaşları var.”"
(Hibya)
