Cumhurbaşkanı adaylarından sonra partilerin vekil listelerinin belli olmasıyla seçim gündemi giderek yoğunlaşıyor. CHP’nin vekil listesinde ki bazı isimler bir çok CHP’liye sitem ettirdi. Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Hüsnü Bozkurt tek bir ADD üyesinin bile aday gösterilmemesini eleştirdi.
Millet İttifakı’nın ortakları olan Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi, Demokrat Parti, Gelecek Partisi ve Saadet Partisi’nin, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) listelerinden seçimlere girmesi kararlaştırılmıştı. Listede yer alan isimlerden bazıları bir çok tartışmaya sebep oldu.
Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Hüsnü Bozkurt dün akşam CNN Türk kanalında katıldığı bir programda açıklamalarda bulundu, “”Kemalizm ırkçılıktır, Kemalistler faşisttir diyen adamları Meclis’te görmek istemiyorum.” dedi. Ayrıca ADD üyesi tek bir kişinin bile aday gösterilmemesini saygı gösteremeyeceği bir tercih olarak yorumladı; “3’ü genel yönetim kurulu üyemiz, 20’ye yakın şube başkanımız ve 7-8’i de üyemiz olan 30’a yakın ADD üyesi başvuruda bulundu. Bunların biri bile değerlendirilmedi. Ben bu tercihe sitem falan etmiyorum. 30’a yakın ADD üyesinden biri bile adaylaştırılma gereği duyulmuyorsa eğer bu bir tercihtir” şeklinde konuştu.
“CHP’DE Kİ DEĞİŞİM İLERİ DOĞRUYSA SORUN YOK AMA BİR BAŞKALAŞIMSA…”
Hüsnü Bozkurt, “CHP yetkilileri zaten biz 30’ların CHP’si değiliz diyorlar. Biz CHP’yi değiştirdik, dönüştürdük diyorlar. Değişim ileriye doğruysa sorun yok ama bir başkalaşımsa onu milletimiz değerlendirecek” diyerek şu an CHP’nin izlediği yoldan memnun olmadığını belirtti. Ayrıca aday listesine dair eleştirilerine şu sözlerle devam etti: “ADD üyelerinden hiçbiri adaylaştırılmaya değer görülmemiş ama buna rağmen Türk yargısını FETÖ’ye teslim eden bir anlayışı temsil eden insanlar, Ergenekon ve Bolyoz kumpaslarına yol açan süreci dizayn eden insanlar tercih edilmiş”.
DEVA Partisi kontenjanından CHP listesinde, hem de partinin en kuvvetli olduğu Çankaya’dan aday gösterilen Sadullah Ergin liste tartışmalarının ortasında yer alıyor. Sadullah Ergin’in milletvekili adaylığı CHP’li vatandaşlarda olmak üzere bir çok isimden tepki aldı. Balyoz ve Ergenekon süreçlerinde Adalet Bakanlığı yapmıştı.
Ergin, geçen gün katıldığı bir televizyon programında eleştiriler hakkında, “1 Mayıs 2009 tarihinde Adalet Bakanı oldum. Ergenekon soruşturmaları 2 sene önce başladı. Bu soruşturmalar 12 dalga geçiyor. Benden önceki bakan döneminde yüzlerce kişi tutuklanıyor, yargılamalar başlıyor. Ondan sonra ben Adalet Bakanı oluyorum. Yargılamalar üstüne geliyor.” demişti.
“ERGİN’İN ADAYLIĞI TÜRKİYE’NİN YAKIN ZAMANDA YAŞADIĞI BÜYÜK TRAVMALARI HATIRLATIYOR”
Haber Türk yazarı Oray Eğin geçtiğimiz günkü yazısında Sadullah Ergin’in neden eleştirildiğini, “Türkiye’nin yakın tarihindeki en önemli dönüm noktalarından biri FETÖ’nün yargıyı ele geçirmeye başladığı 12 Eylül 2010 referandumu. Bir diğeri 7 Şubat 2012’deki MİT kumpası. Bu iki parantez FETÖ’nün devlet içinde aşırı güçlenip bu gücün sorgulanmaya başladığı aralığa işaret ediyor. Birinde yargıyı ele geçirmeye kalktılar, diğerinde de bu güçle rejimi devirmeye yönelik ilk darbe girişiminde bulundular. Bugün CHP milletvekili adayı olan ve adının etrafında tartışmalar dönen Sadullah Ergin bu iki olay sırasında da Adalet Bakanı olarak görev yapıyordu. Bugün milletvekili adayları arasında en fazla onun tepki çekmesi boşa değil.” sözleriyle açıkladı.
Ergin’in adaylığının Türkiye Cumhuriyeti’nin yakın zamanda yaşadığı büyük travmaları yeniden hatırlattığını yazdı. Ayrıca Oray Eğin, güvenilir bir kaynağının Sadullah Ergin’in FETÖ’yle hiçbir ilişkisi olmadığını söylediğini belirtti. “Mümkün olabilir ama üçüncü bir ağızdan duymak kamuoyunun endişesini gidermeyecek” diye de ekledi.
“BEN ATATÜRKÇÜYÜM DİYEN NE BİR VEKİL NE BİR PARTİ…”
Öte yandan Prof. Dr. Barış Doster, Cumhuriyet’teki köşesinde, Milletvekili aday listelerinin açıklanmasıyla birlikte kopan kıyamet diyerek durumu açıklayan yazısı Hüsnü Bozkurt’un sitemini özetler gibi aynı düşüncelerle bitirmişti:
“Bu tabloda millet için acı olan şudur: Cumhuriyetin 100. yılında yapılacak seçimlerde göğsünü gere gere, yüksek sesle, ısrarla, iddiayla, inatla, inançla “Ben Cumhuriyetçiyim, ben Atatürkçüyüm, ben antiemperyalistim” diyen ne bir vekil ne bir parti olacaktır Meclis’te.”
EKREM İMAMOĞLU’NDAN AK PARTİLİLERİ KIZDIRAN KONUŞMA