Kadırga koyu. Rüzgar, esinti kuvvetinde; Deniz, çarşaf.
Sessizlik kendini aşmış.
Duyulan tek şey, kıyı ile dalgaların tatlı dalaşı.
Doğanın yaptığı bir beste sanki .
Enstrümantal. Bazen bas fazla, bazen tiz. Değişmeyen tek özelliği verdiği haz.
Mavi desen, mavilerin en soylusu. En berrağı, en iç açanı , en coşku vereni…
Yirmi, yirmi beş metre derinlikteki çakılları say.
Karşı kıyıdaki zeytinin yeşili, güzellikte denizin mavisi ille yarışıyor.
Ve yeşile batırılmış sözde villalar hançer misali.
Birinci sınıf sit alanını delmenin yolunu da bulmuşlar ki ülkenin en güzel koyu yavaştan başlamış betonlaşmaya.
Sekiz on doğa ihanetinin tam ortasına kondurulan camiiyle bakılırsa dindarlar hepsi.
Öyle dindarlar ki camide namaz kılacaklar illa. Yirmi yedi kat daha sevap kazanacaklar.
Behramkale’nin tarihine, doğasına vurdukları darbenin farkındalar belki.
Camii ile geçiştiriyorlar vicdani huzursuzluklarını.
Ya da Camii; Akp iktidarına verilen bir söz, Kadırga Koyu’nun sözde villalarla katledilmesine karşılık .
Sekiz on mille Akçay, Altınoluk, Küçükkuyu; kıyı kıyı yol alırken birden Asos’un da Altınoluk gibi betonlaşmaya başladığını görmek .
Denizin en mavisinin verdiği enerjiyi alıveriyor.
Huzur, yerini isyana bırakıyor.
Yazık!
Ayıp!
Geleceğe de geçmişe ihanet!
Pelitköy sahilleri komada.
Zeytinliklerin yerini ucube beton yığınları almış.
Altınoluk çok önceden bitmişti.
Bir Asos var. O da gidiyor.
Sahip çıkın.
Kim olursanız, hangi partili olursanız olun. Sahip çıkın!
O camii sadece insan kandırmak için.
İnsan kanar; Allah kanmaz!…
Bilin…
YAZAR: Levent GÜNDOĞAN
” Turhan Çömez’in Anne ve Ablası Ak Parti Üyesi Çıktı “