Değişim, CHP’nin şu aralar dilinden düşürmediği sözcük. Geçtiğimiz akşam İlayda ile Hüseyin’in düğünde Ensar Aytekin ve Serkan Sarı ile bir araya gelme fırsatını yakaladık.
Sorduk:
Örneğin; CHP Milletvekili Ensar Aytekin’e göre solcu olup da değişime karşı çıkmak eşyanın doğasına aykırı.
Doğru.
Peki değişimden kasıt ne?
Bu sorunun yanıtını yine CHP Milletvekili Serkan Sarı’dan aldık.

“Değişimden kasıt kadroların değişimi olarak anlaşılmamalı, diyor” ve ekliyor Serkan Sarı; “Değişim, dünyanın ve ülkenin koşullarına göre durum tespiti yapmak ve ona göre strateji belirlemektir.
Yani şu gitsin bu gelsin şeklinde yorumlanan “değişim”, partiyi zayıflatılır. Parçalanmış gösterir.
Bu da yerel seçim öncesi hiç hoş bir algı değildir.”
Haklı.
Ve şu anda CHP’nin durumu tam da budur.
Üzülerek belirtilelim: Kılıçdaroğlu’nun gitmesi “gündemdeki değişimin” olmazsa olmazıdır.
Peki Kılıçdaroğlu’na karşı yürütülen “ÇEKİL” ben geleyim kampanyasının en önemli aktörü kimdir?
O’dur.
Bu’dur.
Hiç farketmez.
Çünkü CHP’nin şu aralar kilitlenmesi gereken tek gündem, yerel seçimler olmalıdır.
İktidarın zamlarla canından bezdirdiği halkın sığınacağı tek limandır CHP.
Ve ne yazık ki bu liman iç çekişmelerin yarattığı dalgalarla sığınılacak olmaktan çıkmak üzeredir.
Kemal Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin hemen ardından kurultay çağrısı yapıp yeniden aday olmayacağını açıklasaydı, belki en güzeliydi.
Yapmadı. O ayrı bir tartışma konusu.
Bugün , CHP’yi her kafadan ses çıkan bir örgüt konumuna sokmak sadece AKP’nin ekmeğine yerel seçimler öncesi ballı tereyağı sürmek olur.
Hiç bir sağduyulu CHP’li buna neden olmaz.
Olmamalıdır.!…
YAZAR: Levent GÜNDOĞAN