Libya’da alıkonulan Türk vatandaşları İlker Sağlık ve Nurettin Çalık, Bandırma’daki ziyaretlerinde yaşadıklarını paylaşıyor.Libya’da yaşanan zorlu süreç, Türk vatandaşları için unutulmaz bir deneyim oldu. Yaklaşık iki yıl boyunca esaret altında kalan İlker Sağlık ve Nurettin Çalık, kurtuluşlarının ardından Bandırma’da bir araya gelerek yaşadıklarını paylaştı. Bu esaret döneminde karşılaştıkları zorluklar ve yaşadıkları travmalar, hem bireysel hem de toplumsal olarak hak arayışlarının önemini gözler önüne seriyor. Şimdi, yaşadıkları acı olayların ardından haklarını aramak için mücadele eden bu cesur bireylerin sesine kulak vermek, onların hikayesini paylaşmak ve bu süreçte yaşadıkları adaletsizliklere dikkat çekmek büyük bir önem taşıyor. Bu yazıda, Libya’da yaşananları, kurtuluş hikayelerini ve şu anda sürdürdükleri hak arama süreçlerini ele alacağız.
Libya’da yaklaşık 2 yıl alıkonulduktan sonra kurtarılan Türk vatandaşlarından İlker Sağlık ve Nurettin Çalık, arkadaş ziyareti için geldikleri Balıkesir’in Bandırma ilçesinde, Libya’da yaşadıklarını anlattı.
İlker Sağlık ve Nurettin Çalık, Libya’da esaretten kurtulduktan sonra yaşadıklarını ve bu süreçte duydukları korkuları detaylı bir şekilde paylaştı. Sağlık, Libya’da tutuldukları süre boyunca hayatta kalmak için çeşitli zorluklarla karşılaştıklarını belirtti. Her gün durumu izleyen gözlemciler ve kısıtlı beslenme koşulları, onların hayatlarını tehdit eden unsurlar arasında yer aldı.
Nurettin Çalık ise, arkadaşlarına ve ailelerine duyduğu özlemi dile getirerek, esaret döneminin insan psikolojisi üzerindeki etkilerini vurguladı. İki Türk vatandaşının, kurtarılma mücadelesi boyunca ailelerinden gelen desteklerin önemini hissettiklerini ifade ettiler. Çalık, “Yanımda bir dostum olması bana güç verdi, fakat aileme ulaşmak için her gün dua ettim,” dedi.
İkili, kurtuldukları gibi insanların bilmediği pek çok zorluğa tanıklık ettiklerini belirterek, bu konuda toplumun bilinçlenmesine katkıda bulunmak istediklerini de sözlerine ekledi. Libya’daki zorlu koşullar altında, insan hakları ihlalleri ve esaretin oluşturduğu travmalar üzerine daha fazla farkındalık yaratmanın önemine vurgu yaptılar.
Yerel basına yaptıkları açıklamalarda, yaşadıkları bu zorlu süreçte remz olarak kaldıkları deneyimlerin, ileride insanların haklarını ararken daha bilinçli olmaları gerektiğini hatırlattıkları belirtildi. Çift, özgürlüklerini yeniden kazanmış olmalarının, hayatlarına yeni bir başlangıç yapma fırsatı sunduğunu ifade ettiler.