Yaklaşık 1,5 milyon konut İstanbul’da riskli bir durumda bulunuyor. Son günlerde Marmara Denizi’nde yaşanan 3.3 büyüklüğündeki deprem, kentsel dönüşümü tekrar gündeme taşıdı.
İstanbul’da 6,5 milyon konutun yaklaşık 1,5 milyonu riskli durumda yer alıyor. Riskli yapıların dönüştürülmesi önem arz ederken, geçtiğimiz günlerde Marmara Denizi açıklarında 3.3 büyüklüğünde depremle birlikte kentsel dönüşüm tekrar gündeme geldi. Vatandaşlar fay hattına yakın ilçelerden şehrin kuzeyinde bulunan bölgeleri talep ediyor.
Uzmanlar, İstanbul’da hızlı ve can alıcı projelere ihtiyaç olduğunu söyledi. İstanbul’un kuzeyinde bulunan Başakşehir, Arnavutköy, Çekmeköy gibi yerlerde kalıcı konutların yapılarak güvenli yaşam alanları inşa edilmesi planlanıyor.
“6,5 milyon yapının 1,5 milyonluk kısmının acil dönüşüme ihtiyacı var”
Emlak Uzmanı Mustafa Hakan Özelmacıklı, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, “İstanbul’daki 6,5 milyon yapının 1,5 milyonluk kısmının acil dönüşüme ihtiyacı var. Bu dönüşüm çerçevesinde zaten 5 yıllık bir planlama yakın zamanda yapılmıştı. Her yıl 300 bin yenileme ile 200 bini aslında yerinde 100 bini de rezerv alanlarda bir dönüşüm programı var” dedi.
İstanbul için hızlı ve can alıcı bir mücadeleye ihtiyaç olduğunun altını çizen Özelmacıklı, “Bu noktada depremi yaşıyoruz ancak çabuk unutuyoruz. Bu eylemleri ayrıca harekete dönüştürmekte zorluk çekiyoruz. 11 ilimizi etkileyen depremin yaralarını sarmak kolay olmayacak. Bu noktada hayata geçirilecek projelerin önemi büyük. En önemli unsurlardan bir tanesi de yerinde dönüşümün desteklenmesi” ifadelerini kullandı.
“Kentsel dönüşüm yavaşladı”
Özelmacıklı, “İnşaat maliyetlerinin artmaya devam etmesiyle kentsel dönüşüm yavaşladı. İstanbul özelinde kentsel dönüşümle ilgili planlardan bahsedildi. Bunun hızlı bir şekilde hayata geçirilmesi lazım. İstanbul’da deprem riskinin daha az olduğu bölgeleri var. Marmara Denizi hattı faya yakın bir bölge ancak İstanbul’un kuzeyinde Başakşehir, Arnavutköy, Çekmeköy gibi yerlerde kalıcı konutları yapmaya ve yaptırmaya ihtiyacımız var. Buradaki yapıların metrekaresi nispeten küçük olabilir ancak daha güvenli yaşam alanları inşa etmeliyiz” açıklamalarında bulundu.
