EBRAR….
Ebrar Karakurt adının Susurluk’ta bir sokağa verilmesi için verilen önergeyi destekleyenlerin gerekçeleri vardı.
Karakurt, tarihinde ilk kez Avrupa Şampiyonu olmuş milli takımımızın en başarılı sporcularından biriydi.
Ayrıca Balıkesirliydi.
Bunun yanında Ebrar Karakurt, “yoksul ailelerin çocuklarına voleybol eğitim veren bir organizasyonun başında yer alıyordu”.
Yani özenilecek yönleri, örnek alınacak özellikleri bunlardı.
Peki, önergeyi kabul etmeyen AKP, İyi Parti ve CHP’li Meclis üyelerinin gerekçesi neydi?
Ebrar Karakurt’un özel yaşamındaki tercihi mi?
AKP için değil.
Eğer öyle olsa idi, Bülent Ersoy’un Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde baş köşede oturtulmasına da karşı çıkmaları gerekiyordu.
Onları, Bülent Ersoy’un sanatçı kişiliği ilgilendirmiş olmalıydı ki; liderlerinin Ersoy ile aynı masada fotoğraf vermesine çıtları çıkmadı.
İyi Partili meclis üyeleri, Ebrar Karakurt’un dünya çaplı voleybolcu olması ile pek ilgilenmediler. Onlar için Ebrar’ın özel yaşamı iyi bir rol model değildi.
AKP’li meclis üyelerinin asıl derdi: Karakurt’un yandaş medyanın sivri dilli köşe yazarlarına karşı dik durması daha öte bu abileri ile sosyal medyada dalga geçmesiydi.
Bunlar normal.
CHP niye bu “Red ortaklığına” dahil oldu???
İşte, ulusal basının da merak ettiği soru bu.
Toplumsal baskı ise, bu sorunun yanıtı.
Bu yanıt; CHP’nin zaman içinde yitirdiği özgürlükçü dinamiğinin yerini nabza göre şerbet verme siyasetine bırakmasının en somut örneği olur ki…
Çok vahim!…