Artık terörist başı denmiyor pek. İmralı aşağı, İmralı yukarı.
Normal.
Sonuçta önce ona dendi ki; “örgütüne çağrı yap silah bıraksın”.
HDP aracı oldu. İmralı dinledi. PKK silah bırakacağını açıkladı.
Güzel şeyler bunlar.
Eğer amaç, gerçekten terörü bitirip, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde eşit vatandaşlık ilkelerinin eksiksiz hayata geçirilmesi ise.
Gerçekten İnsan Hakları Evrensel bildirgesinde sırlanmış maddeler tartışmaya alan bırakmayacak biçimde uygulanacaksa.
Lakin ülkede çok önemli bir görüş; asıl hedefin seçimler olduğu yönünde.
Anketlerin ekonomik krizin etkisi ile iktidarı yıprattığı açık.
Bunun yanında ülkenin en önemli işadamlarının polisler eşliğinde savcılığa götürülmesi ve bu iş insanlarına yurt dışı yasağı getirilmesi; gazetecilerin tutuklanması… kamuoyunda” ne oluyor, nereye gidiyoruz” kuşkusuna yol açtı.
En başından bu yana Türkiye Cumhuriyeti’nde eşit vatandaşlık , insan hakları, düşünce özgürlüğü… ilkelerinin pratiğe geçirilmesi ile terörün biteceğini savunanlar bir yandan umutlu; diğer yandan yine hayal kırıklığı yaşanacağından korkuyor.
Ama en çok HDP’ye merhaba dedi diye CHP’lilere terörist damgasını vurup onların mitinglerini taşlayan en milliyetçilerin kafası karışık.
Bir de CHP’liler var.
Sonuçta CHP, sosyal demokrat olduğunu , insan haklarından yana tavır koyduğunu , düşünce özgürlüğünden taviz vermeyeceğini, eşit vatandaşlık hakkını savunduğunu dile getiren bir parti.
Şimdi ne yapacak?
Bu kez o mu başlayacak terörist başı başlıklı konuşmalara?
Bu kez o mu soyunacak en milliyetçi siyasete?
MHP, “AK Parti ile ittifak kurduğu dönemde” bir ayrışma yaşamıştı. Bu ayrışma sonucu İyi Parti doğmuştu.
Liderlerine saygıda kusur etmeme geleneği ağır basanlar MHP’de kaldı.
Büyük olasılık Bahçeli’nin çağrısına sert tepki vermeyeceklerdir.
CHP’de ise süreç iyi yönetilemezse en milliyetçi CHP’liler ile gerçek anlamdaki sosyal demokrat, solcu, devrimci olup CHP’de mücadele vermeye çalışan CHP’liler arasında sert tartışmalar yaşanacağı kesin.
Bir başka kesin olan şey ise Ak Parti, liderinin torbasında turplardan çok daha fazlası var…
Yani ekonomik kriz, emekli maaşları, fakirleşme, yüksek enflasyon… seçimlerde etkili olsa da belirleyici olmayacak sanki…
Aman ki ne aman!…
YAZAR: Levent GÜNDOĞAN