Bakan Chikli’den ‘Savaş Kaçınılmaz’ Yorumu

Bakan Çikli'den 'Savaş Kaçınılmaz' Yorumu

Türkiye destekli yeni Suriye ordusunun kutlamaları ve İsrail’in artan sınır operasyonları, bölgede gerilimi tırmandırmaya devam ediyor.

Suriye’de Türk Silahlı Kuvvetleri desteğiyle eğitilen yeni Suriye ordusunun kuruluşunun birinci yıl kutlamalarında söylenen ve Gazze’yi “zafer simgesi” olarak niteleyen marş, İsrail’de şok etkisi yarattı. Sosyal medyaya yayılan görüntülere İsrail Diaspora Bakanı Amichai Chikli, “savaş kaçınılmaz” yorumuyla sert tepki gösterdi. Bu gelişme, İsrail’in son bir aydır Suriye’nin Kura bölgesine düzenlediği tekrarlanan hava saldırıları ve sınır ihlalleriyle daha da gerginleşen bölgede, yeni bir gerilim hattı oluşturdu.

İsrail Ordu Radyosu (Galei Zahal), söz konusu video görüntülerinin ülkenin güvenlik teşkilatı yetkilileri tarafından yakından incelendiğini ve değerlendirildiğini duyurdu. Uzmanlara göre, İsrail açısından asıl endişe verici olan, Suriye’deki askeri yapının Türkiye’nin doğrudan desteği ve eğitimiyle yeniden şekilleniyor olması.

Bakan Çikli’den ‘Savaş Kaçınılmaz’ Yorumu_1

‘Gazze’ Vurgulu Kutlama ve İsrail’in Sert Tepkisi

Kutlamalarda söylenen marşta Gazze’nin direnişinin övülmesi ve “zafer” vurgusu yapılması, İsrail basını ve resmi makamlarında geniş yankı buldu. İsrail için uzun süredir kuzey sınırındaki en büyük endişe kaynağı, İran destekli Hizbullah’ın varlığıyken, şimdi Türkiye tarafından desteklenen düzenli bir Suriye ordusunun benzer bir retoriği benimsemesi, Tel Aviv yönetiminde yeni bir güvenlik parametresi olarak değerlendiriliyor.

Diaspora Bakanı Chikli’nin sosyal medyadan yaptığı “savaş kaçınılmaz” yorumu, İsrail’in konuya verdiği önemin ve yaşadığı tedirginliğin açık bir göstergesi oldu. İsrailli analistler, bu tür sembolik hamlelerin bölgedeki psikolojik savaşın bir parçası haline geldiğini ve askeri gerilimi besleyebileceğini belirtiyor.

Bakan Çikli’den ‘Savaş Kaçınılmaz’ Yorumu_3

Türkiye’nin Askeri Desteği ve Bölgesel Dengeler

Suriye’nin büyük can ve güvenlik kayıplarına rağmen direnişini sürdürdüğü bir dönemde, “yeni Suriye ordusu”nun Türkiye’nin teknik ve eğitim desteğiyle kurulma süreci, bölgedeki uzun vadeli güç dengelerini de etkileyecek bir adım olarak görülüyor. Türkiye’nin bu politikası, bir yandan Suriye’de istikrarı sağlamayı hedeflerken, diğer yandan da kendi güney sınır güvenliğini garanti altına alma stratejisinin bir uzantısı.

Ancak bu durum, İsrail’in bölgedeki çıkarlarıyla doğrudan çatışıyor. İsrail, Suriye’nin kendi güdümünde kalmasını ve Kuzey Suriye’deki askeri varlığını sürdürmeyi stratejik bir hedef olarak görüyor. Türkiye’nin müdahalesi, İsrail’in bu hedefini sekteye uğratma potansiyeli taşıyor.

Bakan Çikli’den ‘Savaş Kaçınılmaz’ Yorumu_4

İsrail’in Askeri Hamleleri ve Kura Bölgesi Baskınları

Son bir ay içerisinde İsrail hava kuvvetlerinin, Suriye’nin Kura bölgesine yönelik sıklaşan hava saldırıları düzenlemesi, gerilimin sadece sözde kalmadığını, fiili olarak da tırmandığını gösteriyor. Resmi açıklamalarda hedef genellikle “İran’a bağlı milis unsurlar” olarak gösterilse de, uzmanlar bu saldırıların aynı zamanda Suriye ordusunun yeni kapasitesine yönelik bir keşif ve caydırma operasyonu niteliği taşıdığını iddia ediyor.

İsrail’in sınır ihlalleri ve askeri hareketliliği, bölgede daha geniş çaplı bir çatışma olasılığını her geçen gün daha görünür kılıyor. Suriye tarafının Gazze üzerinden yaptığı sembolik atıf ile İsrail’in artan askeri operasyonları, düşük yoğunluklu bir gerilim sarmalını işaret ediyor.

Analistlerden Uyarı: Gerilim Kontrol Altına Alınmalı

Bölge analistleri, yaşanan bu son krizin, taraflar arasında doğrudan bir diyalog mekanizmasının bulunmamasının risklerini bir kez daha ortaya koyduğunu vurguluyor. İsrail’in “savaş kaçınılmaz” gibi üst perdeden açıklamalarının, müzakereler yerine güç gösterisini öne çıkardığına dikkat çekiliyor.

Öte yandan, Türkiye’nin Suriye’deki askeri ve siyasi yatırımının, Ankara’nın bölgedeki uzun vadeli nüfuz arayışının bir parçası olduğu belirtiliyor. Bu durum, sadece İsrail-Suriye değil, aynı zamanda daha geniş anlamda Türkiye-İsril ilişkilerini de doğrudan etkileyen bir parametre haline geliyor.

Önümüzdeki günlerde, İsrail’in Suriye sınırındaki askeri faaliyetlerinin seyri ve Türkiye’nin Suriye ordusuna verdiği desteğin içeriği, bölgesel güvenliğin yönünü belirleyecek kilit faktörler olarak öne çıkıyor. Diplomatik kanalların devreye girmemesi halinde, sembolik hamlelerin yerini sıcak çatışmalara bırakma riski giderek artıyor.

Share This Article
Exit mobile version