Çanakkale Bozcaada’da yaşanan bıçaklı saldırı sonrası Elif Gedik’in sosyal medyada yaptığı yardım çağrısını ve yaşadığı durumu keşfedin.Kendisine saldıran eski eşi serbest bırakıldı ve bu durum, mağdur Elif Gedik’in yaşadığı endişeleri bir kez daha gündeme getirdi. Çanakkale’nin Bozcaada ilçesinde Halil Karabıyık tarafından bıçaklı saldırıya uğrayan Gedik, tedavi sürecinde yaşadığı zorlukları sosyal medya üzerinden paylaştı. “Eğer ben ölürsem bunun hesabını kim verecek” sözleriyle, adalet sistemine duyduğu güvenin sarsıldığını dile getiren Gedik, hem kendi güvenliğini hem de benzer durumda olan diğer kadınların durumunu sorguluyor. Bu yazıda, Gedik’in yaşadığı bu trajik olayı ve bu olayın toplumsal yansımalarını daha ayrıntılı bir şekilde ele alacağız.
Çanakkale’nin Bozcaada ilçesinde eski eşi Halil Karabıyık tarafından uğradığı bıçaklı saldırı sonrası tedavi gördüğü hastanede çektiği videoyu sosyal medya hesabından paylaşarak yardım isteyen Elif Gedik (34), “ Eğer ben ölürsem bunun hesabını kim verecek” dedi.
Elif Gedik, yaşadığı şiddeti ve korkusunu dile getirerek sosyal medya üzerinden kamuoyuna çağrıda bulundu. 34 yaşındaki Gedik, kendisine saldıran eski eşi Halil Karabıyık’ın serbest bırakılmasını ve toplumda bu tür olayların göz ardı edilmemesi gerektiğini ifade etti. Saldırı sonrasında yaşadığı travmanın derin izler bıraktığını vurgulayan Gedik, tedavi sürecinin zorluğuna da değindi.
Hastanedeki tedavi süresi boyunca hem fiziksel hem psikolojik olarak zorluklarla karşılaşan Gedik, “Hayatım boyunca unutamayacağım bir deneyim yaşadım. Eğer dışarıda bu kişi serbest kalırsa, benim ve birçok kadının geleceğinden kim sorumlu olacak?” dedi.
Gedik’in paylaşımı, sosyal medyada geniş yankı buldu ve birçok kişi tarafından destek mesajları gönderildi. Bu tür olayların önüne geçilmesi için yetkililerin daha aktif rol alması gerektiği ifade edildi. Kedik, “Yaşadığım bu korku ve acının başkalarının başına gelmemesi için mücadele etmeyi sürdüreceğim” diye belirtti.
Eğer ben ölürsem bunun hesabını kim verecek
Elif Gedik, kendisine saldıran eski eşi Halil Karabıyık’ın serbest bırakılması sonrası duyduğu tedirginliği ifade ederek, ”Ben ölürsem bunun hesabını kim verecek” şeklinde sordu. Bu durum, kadınların maruz kaldığı şiddet meselelerinin ciddiyetine dikkat çekiyor ve hukukun bu tür olaylara karşı ne derece etkili olduğunu sorgulatıyor. Elif’in yaşadığı bu korku, aslında pek çok kadının karşılaştığı bir sorun; güvenliğin sağlanamaması, mağdurları daha da çaresiz hale getiriyor.
Geçmişte yaşadığı travmalarla başa çıkmaya çalışan Gedik, kendi güvenliğinin tehlikeye girdiğini düşündüğü için sosyal medya aracılığıyla destek istedi. Kadınların yaşadığı bu tür durumlarda yalnız olmadıklarını göstermek ve kamuoyunun dikkatini bu meseleye çekmek, Elif için oldukça önemli. Ayrıca, şiddet mağdurlarının destek bulabilmesi ve halkın bilinçlenmesi adına bu tür videolar büyük bir anlam taşıyor.
Bu olay, toplumsal cinsiyet eşitliği, hukuksal koruma mekanizmalarının yetersizliği ve kadınların yaşam alanlarının kısıtlanması gibi konularda yeniden düşünmemizi gerektiriyor. Elif’in yaptığı bu çağrı, hem bireysel bir güvenlik sorunu, hem de toplumsal bir utanç kaynağı olarak karşımıza çıkıyor.