DOSTÇA…

Tarihe not olsun diye yazıyorum. Sakın kimse yanlış anlamasın

Aslında çok ilgilenmiyorum Susurluk’ta yapılan veya yapılmayanlarla.

Sırf kırk yıllık köşe tutmuşluğun verdiği dürtü neden oluyor-onca ülke meselesi varken – Susurluk’a dönüp dönüp yazmama.

Ayrıca görüşlerimin tümü bana özel. Katılan katılır. Katılmayan kızmasın. Öküz altında buzağı aramasın.

Bu ara hummalı bir yol çalışması var. Parke taşlar sökülüyor, asfalt dökülüyor.

Aynı zamanda ne yapılıyor biliyor musunuz?

Yağmur sularının toprağa süzülme oranı sıfırlanıyor.

Yaz sıcaklıklarının bunaltıcı boyutlara ulaşmasına katkı sağlanıyor.

İleride herhangi bir nedenle kazı yapılması durumunda yolların tamir edilmesi çok zorlaştırılıyor.

Oysa, örneğin Milli Kuvvetler caddesi kilitli parke taştı.

Ve daha yeni yapılmıştı.

Hiç bir sorunu yoktu yani.

Niye durup dururken böyle bir işe girildi?

Para mı çok geliyor. O zaman bunun adı “paranla rezil olmak” değil de nedir?

Hatap Deresi kokuyor. Görüntüsü cabası.

Madem paranız çok ,keşke o alana el atsaydınız. Tarihe geçerdiniz.

Tuvalet bize inat yapılmıştı. O da gereksizdi. Hiç gereksiz.

Ama inattan olsa gerek içine yine gereksiz para harcanmış.

Otel mi orası. Yarın kırılacak. Sensörler bozulacak.

Bir de , çay ocaklarındaki tuvaletleri kapatmışsınız. İyi mi yaptınız?…

Bence sizin deneyimli bir danışmana ihtiyacınız var.

Trafik de karıştı çünkü.

Trafik akış demek.

Lakin ne yayalar ne de araçlar doğru dürüst akıyor.

Dostça uyarayım dedim.

YAZAR: Levent GÜNDOĞAN

Share This Article
Exit mobile version