Mağlubiyetin acısı tatlısı olur mu, demeyin. Elinden geleni maçın sonuna kadar en iyi şekilde yapar, canla başla oynarsın ama bir türlü neticeye gidemezsen ve taraftarından da alkış alırsan bu mağlubiyet “tatlı mağlubiyet” olarak kabul edilebilir. Bunu Bandırmaspor’un daha önceki mağlup olduğu bazı maçlarda taraftarın alkışladığını görmüştük ve bunu maça gelen herkes bilir.
Ama gereği şekilde oynanmazsa oyunun hakkı verilmezse, sahada adeta uyur gibi gezersen 8 maçta hiç galibiyeti bulunmayan bir takıma yani Yeni Malatyaspor’a kendi sahanda en küçük bir direnç göstermeden 2-0 yenilirsen işte bunu da “acı mağlubiyet” olarak kabul etmek lazım…
Zaten istatistikler de bunu doğruluyor. Bandırmaspor topla oynamada yüzde 67 iken Malatyaspor yüzde 33…Yani Bandırmaspor nerdeyse yüzde yüz fazla oynamış ama netice? Demek ki bu kadar çok topla oynanmasına rağmen neden netice yok. Çünkü Bandırmaspor o kadar çok geri pas yaptı ki ve kendi yarı sahasında hep kendi aralarında oynadılar ki, ama bir türlü ileriye gidip gol atmayı akıllarına getiremediler.
Yeni Malatyaspor çok istekli ve sürekli ileriye oynadı; savunmada çok iyi kapandılar. 2 golü atan Hacı Osman tek başına, adeta kevgire dönen Bandırmaspor savunmasından her seferinde çok iyi sıyrıldı. Bandırmasporlu oyuncular sanki kendi aralarında anlaşmışlar gibi hemen tüm oyuncular kötüydü. Bandırmaspor’un golcüsü şutör Kerim Avcı bile döküldü sahada sadece gezindi.
İptal edilen gollerde hakemler haklıydı ve iyi idare gösterdiler. Bandırmasporlu taraftarlar özelikle sürekli geri pas yapan oyuncularını protesto ederlerken Yeni Malatyaspor’u da alkışlamaları sportmenlik adına çok güzel hareketlerdi. Bandırmaspor acele kendine gelmeli; geçen yazımın birinde bugünkü Bandırmaspor’un geçen sezon final oynayan Bandırmaspor olmadığını yazmıştım. Fakat bu kadar da kötü değillerdi. Onun için acele tedbir alınırsa çok isabetli olur, haftaya Bodum’da formunda bir Bodrumspor maçı var…
YAZAR: Erdem ÖZCAN