Furkan Bölükbaşı, 30 Eylül 1988 doğumlu olup aslen Trabzon kökenli ve Çerkes asıllı bir aileye mensuptur. Lise eğitimini Kırıkkale Fen Lisesi’nde tamamladığı, ardından İstanbul Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümünden mezun olduğu çeşitli kaynaklarda yer almaktadır.
Daha sonra Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı’nda yüksek lisans ve doktora çalışmalarına başladığı da belirtilmiştir.
Sosyal medya üzerinden toplumsal ve siyasal içerikli paylaşımlarla tanınmaya başlamış ve geniş bir takipçi kitlesi edinmiştir.
Sosyal Medya Etkinliği
Bölükbaşı, özellikle X (eski adıyla Twitter) gibi platformlarda aktif bir şekilde siyasal içerikli paylaşımlar yapmaktadır. Bu paylaşımlar aracılığıyla gündeme gelen isimler arasında yer almakta, toplumsal ve politik yorumlarını takipçileriyle paylaşmaktadır.
Tutuklanma ve Suçlamalar
11 Kasım 2025 tarihinde, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Furkan Bölükbaşı hakkında “Cumhurbaşkanına suikast ve fiili saldırı (tehdit)” suçlamasıyla soruşturma başlatılmış; ardından gözaltına alınmış ve tutuklanmıştır.
Suçlama, Bölükbaşı’nın yaptığı bir sosyal medya paylaşımının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik tehdit olarak değerlendirilmesi sonucunda yöneltilmiştir.
Savcılık ifadesinde Bölükbaşı, “paylaşımı kendisinin yapmadığını” öne sürmüş ve siber suçlar birimi raporlarındaki zamanlama farklılıklarını gerekçe olarak göstermiştir.
Hukuki Geçmiş ve Tartışmalar
Daha önce de, Mustafa Kemal Atatürk’e yönelik ifadeleri nedeniyle soruşturmaya tabi tutulduğu ve ceza aldığı yönünde bilgiler bulunmaktadır.
Ayrıca, tutuklanması sonrası sosyal medya hesaplarına erişim engeli getirildiği de bildirilmiştir.
Furkan Bölükbaşı vakası, sosyal medya üzerinden yapılan içeriklerin hukuki sorumluluk doğurabileceğini ve özellikle siyasi içerikli paylaşımlarda dikkat edilmesi gerektiğini göstermektedir. Akademik geçmişi ve sosyal medya etkinliği ile dikkat çeken Bölükbaşı’nın tutuklanma nedeni, belli bir paylaşımın “Cumhurbaşkanını tehdit” olarak değerlendirilmesiyle doğrudan bağlantılıdır. Bu süreç aynı zamanda ifade özgürlüğü, tehdit algısı ve sosyal medyada hedef göstermek gibi kavramlar arasında kritik bir kesişim noktası oluşturmaktadır.
Akademik kariyer: İstanbul Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik; Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi yüksek lisans/doktora çalışmaları.
Suçlama: “Cumhurbaşkanına suikast ve fiili saldırı (tehdit)” – sosyal medya paylaşımı nedeniyle.
Hukuki Süreç ve Mahkeme Gelişmeleri
Furkan Bölükbaşı hakkında yürütülen soruşturma, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatıldı. Savcılığa göre Bölükbaşı, sosyal medya üzerinden Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik bir paylaşımı alıntılayarak “cumhurbaşkanına suikast ve fiili saldırı (tehdit)” suçunu işlediği iddiasıyla gözaltına alındı.
Sedârışma işlemleri tamamlandığında, Bölükbaşı tutuklama talebiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi ve mahkeme tarafından tutuklama kararı verildi.
Savunma ve İfade Detayları
Bölükbaşı’nın savcılıkta verdiği ifadeye göre, iddia edilen paylaşımı kendisi yapmadığını, ekran görüntülerinde ve siber suçlar birimi raporlarında zamanlama ve usul açısından hatalar olduğunu belirtti.
İfade tutanağında ilgili bölüm şöyle yer aldı:
“Siber suçların tespit ettiği… ekran görüntüsünde saat 17.15 olarak yer alırken savcılığın tespitinde 15.17 gözükmektedir… Bu iki durum arasında yaklaşık 2 saat bulunmaktadır… Alıntı paylaşımlarda ‘Omerdumgiriz’ kullanıcısının içerik paylaşımı olduğu görülürken ilgili raporda bu detay yer almamaktadır.”
Ayrıca Bölükbaşı, partisinin içinde büyüdüğünü, 17-25 Aralık ve 15 Temmuz gibi tarihlerin önemine dair aktif rolü olduğunu ve bu çizgisi nedeniyle kendisine yönelen suçlamaların siyasi motivasyon taşıdığını savundu.
Sosyal Medya ve Kamuoyu Tepkisi
Bölükbaşı’nın sosyal medya hesabında yer alan paylaşım kısa sürede gündeme oturdu. İlgili paylaşımda “Menderes’in sonunu Kemalizme yaptığı şirinlikler getirmişti. İnşallah Müslümanların mevcut iktidarı da aynı akıbete uğramadan kendine çeki düzen verir” ifadeleri yer aldı.
Bir yönüyle sosyal medya üzerinden ifade özgürlüğü tartışmaları yeniden alevlendi; diğer yandan paylaşım içerikleri üzerinden “tehdit” kabul edilen sınırlar ve sosyal medya kullanıcılarının hukuki sorumlulukları kamuoyunun gündeminde oldu.
(Derleme)