İyi Parti Hatay Milletvekili adayı futbolcu Gökhan Zan, eşiyle birlikte Antakya Köprübaşı’nda Tarihi İlk Meclis Binası önünde açıklama yaptı. Kendisine kalabalık bir grubun da eşlik ettiği Gökhan Zan, duygu dolu bir konuşma yaptı.
Gökhan Zan, Hatay’da enkaz başında yaptığı açıklamasına Atatürk’ün Hatay‘a ilişkin; “Büyük millet meclisi kürsüsünden milletime söz verdim. Hatay’ı alacağım. Milletime söz verdim. Milletim benim dediğime inanır. Sözümü yerine getirmezsem onun huzuruna çıkamam. Ben şimdiye kadar yenilmedim yenilmem, yenilirsem bir dakika yaşayamam. Hatay benim şahsi meselemdir” sözleriyle başladı.
Gökhan Zan konuşmasına şöyle devam etti:
“6 Şubatta çok büyük bir facia yaşadık. Çocuklarımızı, sevdiklerimizi, evimizi, işimizi kaybettik. Yaşama alanımızı, çevremizi, hayallerimizi, şehrimizi, ruhumuzu, anılarımızı kaybettik. Yaralarımızı sarabilmek için, yüzlerce yıllık kültürümüze, yaşam şeklimize, Antakya’nın mozaiğine sahip çıkabilmek ve yeniden inşa edebilmek için umudumuzu kaybetmedik. 6 Şubat Depremi bize pek çok şeyi yeniden öğretti. Unutmaya yüz tutmuş, üzeri tozlanmaya yakın rafa kalkmış ve özlediğimiz kültürel mirasımızı, ailesel, töresel bir çok değerimizi yeniden hatırlamamıza sebep oldu. 6 Şubat Depremi Hatay’da bütün taşları yerinden oynattı. Bu şehrin ne kadar önemli olduğunu ve bu şehirde her ırktan, her mezhepten, her renkten nasılda kardeşçe, insanca bir mozaik gibi birlikte bir uyum içerisinde yaşadığımızı, önemini bir kez daha hatırlattı.”
“Özgürlüğümüzü, kültürümüzü, özümüzü, Hatay halkının nasıl bir mozaik olduğunu asla unutmayacağız. 6 Şubat’ın inadına tarihte adı çok kutsal kitaplarda geçen Hatay, o kusursuz mozaiğin aslında ne olduğunu ve defalarca yıkılıp neden ısrarla kurulduğunu hatırlatacağız. Ve aynı şekilde eskisinden daha güçlü olacak. Bir şekilde mozaiğin en ufak son taşına kadar, kusursuzca yerine yerleştirip yeniden o mozaiği yapana kadar tüm benliğimle çalışacağıma söz veriyorum. Meclisteki sesiniz, kulağınız olacağıma burada hepinizin önünde söz veriyorum.”
“Ben sporcuyum. Zeki, çevik ve ahlaklı olmayı Ata’mdan öğrendim. Buraya siyaset yapmaya, o parti, bu parti ayrımı yapmaya gelmedim. Irk, mezhep, renk ayrımı yapmadan yaklaşık 2 milyon hemşehrimin sesi olmak, yaralarını sarmak için geldim. Merhem olmak için geldim. Sizin evinizden, içinizden biriyim.”
“Ben de bugün, Hatay meclis binası önünde milletimizin huzurunda, Atamızın kanla, canla mücadeleyle aldığını korumak için var gücümle çalışacağıma söz veriyorum. Bu yüce il meclisimizin önünde size söz veriyorum.”
“SİYASET YAPMADIM, YAPMAYACAĞIM”
Bir çok aldığını belirten Gökhan Zan bir çok arkadaşımın, “abimin, ablamın sorduğu soruyu az önce küçük bir çocukta sordu.’Gökhan abi sen futbolda iyisin, savunmada iyisin, neden vekilliğe adaysın?’ dedi. O küçük kardeşimin renkli gözlerine bakıp, ‘Şimdi Hatay’ı savunmam gerekiyor’ dedim. Çünkü Hatay’ı yeniden yaşatmamız gerekiyor. Hatay’ı yeniden inşa etmemiz gerekiyor. Hep birlikte, büyük bir masada yeniden huzurla buluşacağımız günler yakın. Eğer biz bu bilinçle Hatay’ı savunmazsak Atamızın emanetine ihanet etmiş oluruz. Damarlarımızdaki asil kanın gücü ve sahip olduğumuz bu bilinç, bizi hiç bir zaman Hatay’ı şahsi meselemiz olarak görmekten geri durdurmayacaktır. İşte bana sorulan ‘Adaylığı neden kabul ettin?’ sorularının yanıtı budur. Ulu Önderimizin 85 yıl önce verdiği ve hakkıyla tuttuğu sözünü bugün bir Hataylı olarak yere düşürmeme isteğimdir. Hatay’ı şahsi meselem gördüğüm içindir. Bu sözü tutmam için bana destek olan, bana güvenen ve Hatay’ın, Hataylıların sesini daha güçlü duyurabilme fırsatı veren Sayın Genel Başkanım Meral Akşener’e yürekten teşekkür ediyorum.”
Eşine destekleri için ayrı bir teşekkür eden Gökhan Zan devam etti; “Hatay’ın gerçek sahibi kimdir? 7 Şubat’ta da Hatay’da olanlar kimse gerçek sahibi de onlardır. Yani Hataylılardır.”
“Aslında ben hiç bir zaman siyaset yapmadım, yapmayacağımda. Siyasetin dışında kalmaya devam edeceğim. Kendimi bu toprakların çiftçisi, esnafı, sporcusu, öğrencisi, işçisi ve koruyucusu olarak hissettiğim için böyle yapacağım.”
“Hatay’a uzanan tüm dost ve yardımsever elleri büyük bir nezaketle sıkıp buyur edeceğim. Tüm art niyetli elleri ise kırıp, o ellerin sahiplerinin, patronlarının, bu topraklara göz dikmeyi düşünenlerin önünü keseceğim.”
“Hatay Türkiye’nin göz bebeği. Türkiye’nin Dünya’ya hediyesidir. Yüzlerce yıldır Türkü, Kürdü, Arabı, Ermenisi, Alevisi, Hristiyanı, Musevisi bu topraklarda saygı, hoşgörü ve kardeşlik içinde yaşamıştır. Biz daha önce yedi defa yerle bir olduk ama hiç bir zaman bu mozaik kültürü kimse yıkamadı. Küllerimizden yeniden doğduk. Hatay’ı yeniden inşa ettik. Ve yeni nesillerimize yeni bir Hatay inşa edene kadar mücadelemize devam edeceğim.”
“SEÇİLSEM DE SEÇİLMESEM DE…”
“Bu felaket bize tekrar hatırlatmıştır ki bir anne karnındakinin bir de toprak altındakinin dini, dili, ırkı, mezhebi olamaz, yoktur. İnsan insandır. Bu insanlık bağına sahip çıkmayı biz depremden öğrenmedik. Hatay her zaman Dünya çok kültürlülüğün başkenti olmuştur. Bundan sonra da öyle olacaktır. İşte bu sebeple bu demokratik yapı ne pahasına olursa olsun korunmalıdır. Hatay dünyada ne kadar güzellik varsa hepsinin sembolü, temsilcisidir. Ne yazık ki bugün büyük bir felaketle darmaduman olmuştur. Fakat bizim başka yurdumuz yoktur. Bu şehir her birimiz için gelecekte de yaşayacağımız, çocuklarımızı büyüteceğimiz ana yurdumuzdur. Sizlere tekrar söz veriyorum. Siyaset yapmadan, siyasetin bir parçası olmadan, milletin gerçek sesi olmaya talibim. Sizlerin sesi olmaya geldim. Bu yolu bir daha kimseye yalvarmak zorunda kalmayalım diye seçtim. Bir daha hiçbir Hataylının hiç bir Türkiye vatandaşının kimseye yalvararak yardım istemek zorunda kalmasını istemiyorum.”
“14 Mayıs’tan sonra seçilsem de seçilmesem de şimdiye kadar ne yaptıysam onu yapmaya devam edeceğim. Hatay’ım için tüm kampanyaların içinde olacağım ve yeni kampanyalar başlatacağım. Hatay’ı yeniden yaşatmak için hiç bir zaman elimi taşın altından çekmeyeceğime söz veriyorum.”
“Ve sonrasında ne yapacağımı merak edenler, Evet, eşofmanlarımı giyip, tekrar kendimi ait hissettiğim yeşil sahalara geri döneceğim. Bu zorlu süreçte Hatay’ın ve Hataylıların yanında olanlara teşekkürlerimi ve saygılarımı iletiyorum. Tüm hemşehrilerimi bir kez daha saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum.” sözleriyle konuşmasını bitirdi.