İsrail’den Şam’a Hava Saldırısı: “Ana Savaş Cephemiz Suriye”
İsrail, Suriye’nin başkenti Şam’a üç hava saldırısı düzenlendi ve Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, savaş ana cephesinin...
Doğru beslenmek, bedenen ve ruhen sağlıklı olabilmek için hayatın her döneminde önem taşır. Bazı dönemler var ki bu dönemler çok daha fazla özen istiyor. Bu dönemlerden biri ise hiç kuşkusuz kadınlarda ‘hamilelik süreci’ denilebilir. Zira hamilelikte hatalı beslenme alışkanlıkları anne ve bebekte önemli sağlık sorunlarına yol açabiliyor.
Örneğin düşük, erken doğum, doğumsal anomaliler, gebelik hipertansiyonu veya diyabeti gibi rahatsızlıklara neden olabilir. Konuya ilişkin açıklamada bulunan Diyetisyen Yasemin Polat, hamilelik dönemindeki beslenme alışkanlıklarının çocukluk ve erişkinlik çağı hastalıklarına yatkınlık ya da korunma sağlayabileceğinin yapılan çalışmalarla ortaya konulduğunu belirtti.
Diyetisyen Polat, hamilelik dönemi ile doğumun sorunsuz geçmesi için yeterli, dengeli ve kaliteli beslenme alışkanlığı edinilmesinin son derece önemli olduğunu belirterek, “İşlenmemiş, organik ve besin değerleri yüksek besinlerin aşırıya kaçılmadan tüketilmesinin yanı sıra aşırı kilo alımından kaçınılması hamilelikte en çok dikkat edilmesi gereken beslenme alışkanlıklarını oluşturuyor.” dedi. Polat, sağlıklı bir hamilelik için beslenmenizde dikkat etmeniz gereken kuralları anlattı; önemli öneriler ve uyarılarda bulundu.
Hamilelik döneminde yüksek besin kalitesine sahip gıdalar tüketmeye ve ‘boş kalori’ olarak adlandırılan doymuş yağ, tuz ile şekerli gıdalardan kaçınmaya dikkat edilmesi gerektiğine dikkat çeken Polat, “Yüksek kalori değerine sahip olan ama besin değeri içermeyen bu tür gıdaların fazla tüketimi hamilelikte gereksiz kilo alımının yanı sıra gebelik hipertansiyonu ve gebelik diyabeti gibi ciddi sağlık problemlerine neden olabilir. Özellikle işlenmiş ve paketli gıdalardan uzak durmanız; doymuş yağ, şeker ile tuz tüketiminizi sınırlandırmanıza yardımcı oluyor.” açıklamasında bulundu.
Kafein içeren içeceklerden uzak durmanın bebek sağlığı açısından önemine değinen Diyetisyen Polat, “Çay ve kahve çoğumuz için adeta vazgeçilmez bir alışkanlık. Ancak bu ikilinin hamilelik döneminde tüketilmesi içerdikleri ‘kafein’ nedeniyle bebekte gelişim geriliği ve anne adayında demir emilimini düşürmek gibi son derece ciddi sorunlara yol açabiliyor.
Ayrıca kalp ve dolaşım sistemini de etkiliyor ve bebeğin kalp atışı ile solunumunu arttırıyor. Dolayısıyla kafein tüketimini günlük 200-300 miligram ile sınırlandırmaya özen gösterin. Bir fincan Türk kahvesi yaklaşık 60 miligram, filtre kahve yaklaşık 140-150 miligram kafein içeriyor. Bir bardak çayda da ortalama 50 miligram kafein bulunuyor. Ayrıca annenin aldığı alkol bebeğe plasenta yoluyla geçerek düşük, ölü doğum, bebekte gelişme geriliği, çeşitli baş-yüz kusurları ve zekâ geriliğine yol açabiliyor.” uyarısında bulundu.
HABER: Sena BEYAZ