Marmara Denizi ve su kaynaklarının kirliliğine dikkat çeken GÜMÇED Bandıma Şubesi Başkanı Gültekin Mutlu, zeytinliklerin kurtuluşunu dile getiriyor.**Hayatımız risk altında**
Günümüzde çevresel sorunlar, hayatımızı tehdit eden önemli bir risk unsuru haline gelmiştir. Özellikle Marmara Denizi ve onu besleyen dereler ile göller, büyük bir kirlilik tehlikesiyle karşı karşıyadır. GÜMÇED Bandıma Şubesi Başkanı Gültekin Mutlu, bu kirliliğin deniz ekosistemine ve yerel tarıma olan etkilerini vurgulayarak, toplumun bu konuda bilinçlenmesi gerektiğini belirtiyor. Zeytinliklerimizin ise şimdilik kurtulduğunu söylemek, bu konuda alınan önlemlerin geçerliliğini ve önemli bir umut ışığını temsil ediyor. Ancak bu durumun kalıcı bir çözüme ulaşabilmesi için herkesin aktif bir rol alması gerekmektedir. Ekosistemimizi korumak adına atılacak her adım, geleceğimiz için hayati öneme sahip.
GÜMÇED Bandıma Şubesi Başkanı Gültekin Mutlu, Marmara Denizi ve denizi besleyen dereler ve göllerin büyük bir kirlilikle karşı karşıya olduğunu vurguladı.
GÜMÇED Bandıma Şubesi Başkanı Gültekin Mutlu, Marmara Denizi’nin ve onu besleyen derelerin ile göllerin durumuna dikkat çekerek, bu su kaynaklarının büyük bir hayatımız risk altında olduğunu ifade etti. Özellikle endüstriyel atıklar ve tarımsal kimyasalların suya karışması, ekosistemin dengesini bozmakta ve su kalitesini ciddi anlamda tehdit etmektedir.
Mutlu, denizlerin ve göllerin kötüleşen durumunun sadece çevreye değil, aynı zamanda yerel ekonomiye de zarar verdiğini dile getirerek, balıkçılıkla geçinen ailelerin artan kirlilik nedeniyle zor günler geçirdiğini belirtti. Bu noktada, çevre koruma politikalarının acilen hayata geçirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Ayrıca, kamuoyunun ve yetkililerin bu duruma karşı daha duyarlı olması gerektiğini vurgulayan Mutlu, düzenli denetimlerin yapılması ve kirliliğin azaltılması için etkin önlemlerin alınması gerektiğini savundu.
ZEYTİNLİKLERİMİZ ŞİMDİLİK KURTULDU
Gültekin Mutlu, Marmara Denizi’nde yaşanan kirliliğin tarım alanlarında yarattığı etkilere de dikkat çekti. Özellikle zeytinliklerimizin durumu, bölgedeki ekosistem için büyük önem taşıyor. Şu an için zeytin ağaçlarımız hayatımız risk altında gibi görünse de, yapılan çevresel önlemler ve sürdürülebilir tarım uygulamaları sayesinde bu değerli alanlarımız belirli bir süreliğine koruma altına alındı.
Zeytin, hem ekonomik hem de kültürel açıdan Türk toplumunun vazgeçilmez bir parçası. Doğal zeytinliklerimizin sağlıklı kalması, gelecek nesiller için büyük bir öneme sahip. Ancak, Marmara Denizi ve çevresindeki suların kirliliğiyle başa çıkmak için yapılacak daha çok şey var. Bu nedenle yerel yetkililerin ve vatandaşların iş birliği yaparak zeytinlikleri koruma altında tutması gerekiyor.
Unutulmamalıdır ki, zeytinliklerin sürdürülebilir bir şekilde korunması, sadece bu alanların değil, aynı zamanda bölgedeki birçok canlı türünün ve genel ekosistem sağlığının da korunmasına katkı sağlayacaktır.