Kendi Personeliyle Hesaplaşan Belediyede Şehirler Güzelleşmez

Tarihin en büyük yıkımları topla tüfekle değil, ihanetle başlamıştır.

Bizans surlarını top değil, içeriden çözülen güven duygusu çökertti.

Roma’yı barbarlar değil, Roma’nın kendi bürokratları çürüttü.

Ve Osmanlı’yı yıkan sadece dış güçler değil, kendi içindeki kör hırs, liyakatten uzaklaşma, kadrolar arası kavgalardı.

Bugün bu topraklarda yine aynı film dönüyor gibi.

Kadro değişikliğini “yenilenme” diye sunanlar, aslında kendi personeliyle hesaplaşıyor.

Kendisiyle yıllarca omuz omuza çalışmış emektarları, bir kalem darbesiyle tasfiye ediyor.

Oysa bir şehri güzelleştiren binalar, parklar, tabelalar değil; birbirine güvenen insanlardır.

Bir belediye başkanı, önce kendi ekibine adaletle bakmalı.

Çünkü personeline adalet dağıtamayan, vatandaşa adalet götüremez.

Kendi emekçisine sırt çeviren, halkın yüzüne umutla bakamaz.

Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u fethettikten sonra bile savaş meydanındaki askerine “Hakkın var mı?” diye sormuştu.

Bugün belediye koridorlarında, emekçilerin haklarını soran kaç yönetici kaldı?

Yoksa yöneticilik, sadece imza atmak, yeni müdürler atamak, eskiyi silmek mi sanılıyor?

Bandırma’da taşlar yerinden oynuyor deniyor.

Belki öyle… Ama bu taşları kim oynatıyor, niçin oynatıyor, asıl mesele orada.

Bir yönetim kendi personeliyle hesaplaşmaya başlamışsa, artık şehirle de kavga ediyor demektir.

Ve şehir, yöneticisinin aynasıdır:

İçinde adalet yoksa, dışına huzur yansımaz.

Bugün ekranlarda birlik, beraberlik, dayanışma nutukları atılıyor.

Ama aynı yönetimler, kendi evlatlarını görmezden geliyor.

Bir yandan “halkın belediyesi” diyorlar, öte yandan halkın içinden gelen emekçilerini üzüyorlar

Tarihte her saltanatın sonunu getiren şey, kendi insanına yabancılaşması olmuştur.

Roma da böyle çöktü, Endülüs de, Osmanlı da.

Çünkü kim kendi içindekine düşman olursa, dışarıdakine karşı savunmasız kalır.

Bandırma bugün bir eşikte.

Yeni kadrolar, yeni umutlar diyerek başlatılan bu değişim, eğer emekçiyi dışlıyorsa;

güzel bir gelecek değil, soğuk bir sessizlik getirir bu şehre.

Ve biz o sessizliği, süslü cümlelerin arasından da duyarız.

Çünkü haklı olanın sesi kısık olsa da, vicdanın yankısı asla susmaz.

Derdiniz şehri güzelleştirmekse bunu istediğiniz kadro ile yapabilirsiniz bunun için size yetki verdik.

İnşallah bu değişim liyakat içindir ,adalet içindir daha güzel ve yaşanılır bir kent içindir

İnşallah yanılan biz oluruz …

YAZAR: Eyüp DEMİREZEN

 

 

Share This Article
Exit mobile version
pre norinco ak 47 machine gun. The history of the pascua yaqui people and their connection to easter.