Susurluk’un yerel yönetime bakan en büyük sorun otopark.
Merkeze yaklaştıkça sokak aralarında bile park edecek yer bulanamıyor.
Metruk binaların yıkımı ile yaratılan yeni otopark alanları akılcı bir çözümdü; ama hem yetersiz hem geçici.
Köklü çözüm yine belediye başkanının orkestra şefliğinde gizli.

Belediye bütçesi ile yeterli otoparklar yaptın, araç sahiplerini sokamazsan yine park sorunu sürecek.

Çünkü halk kent olma kurallarını pek ciddiye almıyor.

Ya da çoğunluk Susurluk’u kent olarak görmüyor.

Örneğin, Balıkesir’de aracını bırakmak için fellik fellik otopark ararken Susurluk’ta boş gördüğü yere hatta ana cadde üzerine dörtlüleri yakıp bırakabiliyor.

Eğitim girmeli devreye.

Her fırsatta halka Susurluk’un bir kent olduğu hatırlatılmalı.

Nasıl?

İşte burada yine yerel yöneticiler çıkıyor ön plana.

Sabah esnaf işe gidiyor. Evinden en uzak işyeri mesafesi yürüme on dakika. Lakin arabası ile gidiyor işine. Aracı merkezde boş bulduğu yere park ediyor. Akşama kadar araç orada.

Kendisine zarar. Ona alışverişe gelecek müşteri park edecek yer bulamayacak.

Oysa yürüse ve karşılaştıklarına tanıdık tanımadık ” güler yüzle bir günaydın; dönerken iyi akşamlar dese”…

Vatandaş markete , manava… gidecek. İki dakika yol yürüse market, manav… hepsi var. Ama aracı ile gitmeyi yeğliyor.

Kendine sıkıntı. Sonra dörtlüleri yak, yol ortasında dur.

Sadece kendine de değil, araç trafiğine de sıkıntı.

Avrupa’nın hangi kentine gitseniz ve kiminle karşılaşsanız bir güler yüzlü selamı alıyorsunuz.

Hoş oluyor. Motive ediyor insanı.

Biz de her ne hikmetse aynı asansörde bile millet ya asıyor suratını ya da dönüyor arkasını.

Susurluk’tan otobana rağmen yıllık ortalama 30 bin araç geçse bunların çok değil beş yüz tanesine şehir içine sokmayı becerebilsek, esnaf ihya olur.

Ama bu trafik keşmekeşine bir giren, bir daha yoldan sapıp içeriye girer mi? Hayır.

Kişisel tercihler toplum çıkarlarının önüne geçince toplum toptan zarar görüyor.

Bu aşamada yine belediye başkanı ve ekibinin ikna yetenekleri çıkıyor ön plana.

“Yerel orkestra, şef belediye başkanı” mantığı ile.

İlçeyi kent yapma seferberliğinde herkes üzerine düşeni her kafadan bir ses çıkmadan ikna yöntemi ile yapması ancak böyle olası.

Parasız.

Para gerektiren orkestra şeflikleri yok mu?

Var.

Mesela, Susurluk’taki konut sorunu çözümü.

Susurluk’un en verimli alanlarını TOKİ’ye peşkeş çekmeden.

Susurluk’taki yıkılmaya yüz tutmuş, yıkılmış, boş arsaları birleştirip yerel yönetim öncülüğünde projeler üreterek. Otoparklı, yeşil bahçeli…

Şimdi yine Levent Hoca inşaat işine girdi demeyin.

Levent Hoca, bundan böyle inşaat falan yapmayacak.

İhtiyacı da yok zaten.

Kesin bilgi…

YAZAR: Levent GÜNDOĞAN

” Otobüs Alev Alev “