İsrail televizyonlarında iftira yalan dolanın hakim olduğu ve baş rolde Filistinlileri terörist gösteren tüm yapıtlar ile büyüyen çocukları düşünün?
Tevrat 4 semavi kitaptan biridir. Fakat diğer kitaplara nazaran en fazla savaş ve ölümleri ifade eden ayetleri içerir.
Günümüze kadar orijinalliğini yitirmiş ve içerdiği zulmün itibariyle eşi benzeri olmayan bir kitap ve bahsedilen tek şey kendilerine uygulanan şiddet ve zulüm algısıdır.
Dostunuzu-Düşmanınızı bilmek zorundasınız yoksa hayatınıza mal olur ve oluyor da.
Zulme susmak Müslümanlıktan önce insan olmayı gerektirir.
Üzerine müslümansanız elinizi taşın altına sokacaksınız.
Atalarımız ,kim olduğumuz tarihimiz ve tarihe atılan imzalarda bellidir.
Müslümanım elhamdülillah deyip koyuyorsun noktayı.
Yok kardeşim kuru kuruya dilde Müslümanım demek! haksızlığa susan dilsiz şeytandır buyrulurken.
Allah’a teslimiyeti bırakıp , batıla biat ediyorsun.
Bir gün Gazze’de ki yaşananları bizlere de yaşatabilirler diye düşünmedin mi?
Gözümüze soka sokabildiklerini okuyan bir avuç İsrail’in karşısına yürekli çıkacak ne bir adam ne de bir ülke yok..
Günümüzün Müslümanlarına yakışan Acizlik, korkaklık ŞUURSUZLUK Malesef..
İsrail’in bir din okulunda görev yaptığını zanneden aşırı sağcı biri olan” HAHAM ELİYAHU MALİ ” 9Mart’ta soykırımı savunan ve öldürmeye teşebbüs ifadelerini ” Bugünün bebeklerinin yarının savaşçıları olduğunu” korkmadan çekinmeden söyleyecek bizde susmuşları oynayacağız.
Tevrat’ın büyük kısmını yazanlar Yahudiler’in üzerinde tarih boyunca kontrollerini sürdürmüş olan şeytanın avukatlığını yapan hahamlar değil mi?
Yahudiler’in sapkın görüş ve geleneklerine sıkı sıkıya biat ederek orjinalinde yazan gerçekleri kabullenmemiş kendi menfaatleri doğrultusunda Tevrat’ı değiştirenler yine onlar olmamış mı?
Araplarda bir atasözü var.
“MEN DAKKA DUKKA”
Çalma kapını çalarlar kapını.
Ard-Ul MEVUD takvimleri doğrultusunda bölgelerini genişletmek için yakıp geçecekler.
Nefes alan can kalmadı Gazze de.. Gelin görün sanki her yer güllük gülistanlıkmiş gibi.
Bizde Noel kutlamasıydı, bekarlığa vedasıydı, anneler, sevgililer günleri derken, örf adet gelenek görenek kalmadı.
Şimdi buyrun. Verin mehter marşını….
YAZAR: Meliha ATEŞ
