Genel Merkezi Bandırma olan 911 Arama Kurtarma Derneği, Düzce’de meydana gelen depremin ardından bögeye hareket ederek AFAD koordinesinde çalışmalarına başladı. Depremin ardından ilk olarak 10 kişilik ekip ile bölgeye hareket eden ve ardıdna ekibe 10 kişinin daha katılması ile birlikte 20 kişilyle çalışmalarını sürdüren ekip halen düşük şiddette depremin meydana geldiği Düzce, Gölyaka ilçesi ve Cumayeri köyünde çalışmalarını sürdürüyor.
İlçe merkezi ve iki bölgede oturulamaz raporu verilen binalarda ikamet eden vatandaşların barınmaları maksadıyla AFAD tarafından bölgeye getirilen çadırların kurulma işleminin sürdürüldüğü bölgede çalışan 911 SAR ekipleri gittikleri günden bu güne yaklaşık 130 çadır kurarak buradaki vatandaşların barınmalarını sağladı.
“Doğal Afetlerde Devlet Sorumlu Tutulurken Kimse Elini Taşın Altına Koymuyor”
911 Arama Kurtarma Derneği Başkanı Mustafa Gürsoy, depremin hemen ardından ekibin toplanarak bölgeye intikal ettiğini belirterek burada, AFAD, JAK ve 911 SAR gibi birçok sivil toplum örgütü ile çalışmalara başladıklarını söyledi. Halen bölgede çadır kurma işlemlerinin sürdüğünü ifade eden Gürsoy deprem gerçeğinin her gün kendini gösterdiğini buna rağmen önlemlerin yetersiz olduğunu söyledi. Gürsoy açıklamasında; “Ülkede devam eden ancak gözardı edilen deprem gerçeğinin bu tür vakalar ile göz önüne serildiğini düşünürsek dernek merkezimiz olan Bandırma’da hiç bir çalışmanın yapılmaması düşündürücüdür. Oysa olası felaketlerin ardından hayatını kaybeden vatandaşlar için ülke ve devlet yöneticileri sorumlu tutuluyor. Kimse sorumluluk almak istemiyor” dedi.
“Kurtarılamayan Her Canın Sorumlusu Yerel Yönetimler Olacak”
Özellikle son zamanlarda artan deprem faaliyetlerinin ardından konunun televizyon ekranlarında tartışılmaya başlaması ile birlikte bu gerçeğin bir daha gündeme geldiğini ifade eden Başkan Mustafa Gürsoy, “Ancak deprem gerçeği ve yerel yönetimler tarafından alınması gereken önlemler sadece bu dönemde gündeme geliyor ve bir süre sonra tekrar unutuluyor. İlçelerde de yaşanan felaketlere önlem alınmamasının sorumlusu ve kurtarılamayan her canın sorumlusu yerel yönetimler olacaktır.
“İşimiz Uyarmak ve Can Kurtarmak”
Kendilerinin sivil toplum örgütü olduğunu anımsatan Başkan Gürsoy, “Bizim işimiz siyaset değil. İşmiz can kurtarmak, kurtarabilmek. Biz yöneticileri uyarıyoruz. Bundan sonra olacak herhangi bir felakette olası can kayıplarının sorumluları yerel yöneticiler olacaktır. Burada milletvekillerine de büyük sorumluluklar düşmektedir. Milletvekilleri kendilerine bağlı olan belediyelerin bu tür çalışmalarına destek olmalı aynı zamanda da denetlemelidir. Çünkü olası afetlerde iktidar yada muhalefet milletvekilleri kürsüye çıktıkları zaman hesap soruyor. Ancak icraata geldiğinde kendilerine bağlı yerel yönetimlerin bu tür çalışma yapmaları için hiç kimse birşey yapmıyor. Milletvekilleri kendi partilerinden olan belediye yönetimlerinin olası afetler karşısında hiçbir hazırlık yapmamaları konusunda bir eleştiride dahi bulunmuyorlar. Yapmaya çalışan ve bu esnada tamamen gönüllülük esasına göre görev yapan sivil toplum örgütlerine ise hiç bir destek ve katkıda bulunmuyorlar” dedi.