Oruç ibadetinin insan sağlığına en önemli faydalarından birinin, karaciğerin temizlenmesi olduğunu kaydeden Diyetisyen Yasemin Polat, ramazanda arınan karaciğerin aşırı tatlı ve yağlı yiyecekler tüketerek bayramda yeniden kirletilmemesi gerektiğinin altını çizdi.
Ramazan ayı ile birlikte değişen yeme, içme alışkanlığında eski rutine dönmenin kontrollü bir şeklide gerçekleştirilmesi gerektiğini ifade eden Diyetisyen Yasemin Polat, öncelikle öğün sayılarının yavaş yavaş arttırılmasını tavsiye etti. Ramazan ayı sonrası artan öğün sayısıyla birlikte kilo alımının kontrol altında tutulmasının güçleşeceğine dikkat çeken Polat, sahur öğünüyle birlikte alışılan ve kilo alımında etkili olabilecek gece yemelerinin bayramla birlikte sonlandırılması gerektiğini vurguladı.
- Oruç ibadetinin insan sağlığına en önemli faydalarından birinin, karaciğerin temizlenmesi olduğunu kaydeden Diyetisyen Yasemin Polat, ramazanda arınan karaciğerin aşırı tatlı ve yağlı yiyecekler tüketerek bayramda yeniden kirletilmemesi gerektiğinin altını çizdi.
- BAYRAMDA GEREKSİZ BESLENMEYE DİKKAT EDİLMELİ
- ESKİ DÜZENE ALIŞTIRA ALIŞTIRA GEÇİLMELİ
- PORSİYONLAR KÜÇÜK TUTULMALI
- FİZİKSEL AKTİVİTE OLDUKÇA ÖNEMLİ
- POLAT: “BOL BOL SU TÜKETİN”
- POLAT: “GÜNLÜK LİMİTİMİZİ AŞMAMAYA ÖZEN GÖSTERMELİYİZ”
- “Oruç Tutmak için Mutlaka Bunları Yapın “
BAYRAMDA GEREKSİZ BESLENMEYE DİKKAT EDİLMELİ
Ramazan ayı boyunca yavaşlayan metabolizmanızı hızlandırmak için sağlıklı ve düzenli beslenmenin gerekliliğinden bahseden Diyetisyen Polat, bayramda misafirliklerde ve ailece yenen yemeklerde sofraların zenginliğine kapılıp çok fazla miktarda ve ağır yemek yemenin hem kilo kontrolü hem de sağlık açısından zorlayıcı olacağının bilgisini de paylaştı. Bayramda rahatsızlanmak istemeyen kişilere, dikkat etmeleri gerektiğinin uyarısında bulunan Polat, “Hazımsızlık ve mide problemlerinden başlayarak, kan şekerinde dengesizliklere ve tansiyona kadar gidebilen sağlık sorunları yaşamak istemiyorsanız bu konuda dikkatli olmanızda fayda var.” ifadelerine yer verdi.
ESKİ DÜZENE ALIŞTIRA ALIŞTIRA GEÇİLMELİ
Eski beslenme alışkanlıklarına yavaş dönülmesi gerektiğini ifade eden Polat, “Uzun süre oruç tuttuktan sonra vücut farklı bir düzene alışmakta zorlanabilir. İlk başta günde 3 ana öğün ile başlayıp ve gün geçtikçe teker teker ara öğünler eklenmelidir. Günde 3,4,5,6 öğün şeklinde yavaş yavaş artırarak gidilebilir.” şeklinde konuştu.
PORSİYONLAR KÜÇÜK TUTULMALI
Normal tabak boyutu yerine küçük tabaklarla beslenmenin önemli olduğuna değinen Diyetisyen, “Şerbetli tatlıdan vazgeçilemiyorsa, bayram süresince arzulanan miktarın yarısının yenmesi ve izleyen öğünde de sebze ağırlıklı beslenilmesiyle daha az kalori almış olur. Böylece ileride bu fazlalığı eritmek de daha kolay olacaktır. Bayram sofrasında tüm yemek çeşitlerinden atıştırmak yerine, tabağa alıp onları bitirmeye çalışmak, ne miktar yendiğini görmeye yarar. Böyle yaparak, midenin yanında gözün doymasını da sağlamış olur.” dedi.
FİZİKSEL AKTİVİTE OLDUKÇA ÖNEMLİ
“Yemek yerken besinleri iyi çiğneyin. Azar azar ve yavaş yavaş yiyin, böylece daha az besin tüketerek tokluk hissine ulaşmış olacaksınız.” diye konuşan Polat, fiziksel aktivitelerin unutulmaması gerektiğini, çokça hareket ederek yavaşlayan metabolizmanın hızlanacağının bilgisini verdi. Yürüyüş yapmanın en etkili ve kolay spor olduğunu sözlerine ekleyen Polat, “Yürüyüşün yanı sıra bisiklete binebilir, asansör yerine merdivenleri kullanarak veya bahçe işleriyle uğraşarak bile fiziksel aktivite düzeyinizi artırabilirsiniz.” şeklinde konuştu.
POLAT: “BOL BOL SU TÜKETİN”
Günde en az 1 buçuk 2 litre kadar su tüketilmesinin hayati önem taşıdığına dikkat çeken Diyetisyen Polat, “Ramazan ayı boyunca vücudumuz susuzluğa alışmış olabilir; ama özellikle yaz aylarında daha fazla su kaybı yaşandığı için bolca su tüketilmeli. En azından saat başı bir bardak su içilmelidir.” ifadelerini kullandı.
POLAT: “GÜNLÜK LİMİTİMİZİ AŞMAMAYA ÖZEN GÖSTERMELİYİZ”
Sahur vakitlerinden kalma bir alışkanlıkla gece geç saatlerde yemek yenilmemesi gerektiğini söyleyen Polat, onun yerine gece ara öğünlerinde meyve ya da yoğurt gibi besinlerin tercih edilmesinin daha doğru olduğunu ifade etti. Ayrıca Diyetisyen Polat, “Misafirliklerde bolca ikram edilecek çay ve kahve ile yüklü bir kafein bombardımanına tutulacağımız bayram ziyaretlerinde mümkün olduğunca günlük limitlerinizi aşmamaya dikkat etmeliyiz. Çarpıntı, su içmemeye bağlı baş ağrısı, uykusuzluk gibi sorunları da doğurabilecek durumla baş edebilmek için günlük su alımını korumaya, kafeinli içecek tüketimini de her zamanki oranlarda korumaya dikkat etmeli, bitki çayları tüketmeye de gayret etmeliyiz. Özellikle yemek sonrası içilen rezene, biberiye, adaçayı, form çaylar, ıhlamur ve papatya yardımcı olacaktır.” diye belirtti.
HABER: Sena Eğilmez
