Alt yapı, üst yapı, ekonomik yapı… çok umurumda değil.
İlk önceliğim, “kültürel yapı”.
Demokratik anlayış, karşılıklı hoşgörü ve saygı, bilimin öncülüğünün kabul edilmesi… hep kültürel yapıya bağlı.
Tarikatlar, mürid peşinde; tv’lerde diziler mafyalığa özendirme yarışında.
Susurluk, tiyatroyu, canlı müziği , türküyü, şiiri unutmaya yüz tutmuştu.
Kongre ve Kültür Merkezi anımsattı. Bu çok önemli bir kazanım.
Mutlaka kanalizasyon, yol, kaldırım… önemli.
Ama toplumda hoşgörü, insana saygı, demokratik bilinç, çevreye duyarlılık bilinci eksikse… hep bir şeyler ters gider.
Boşlukta kalanlar tarikatlardan medet ummaya başlar.
Gençlik mafyalık peşine düşer.
Fitnecilik prim yapar.
Yerel seçimler kapıda.
Tek korkum; Susurluk’ta ivme kazanan kültürel canlılığa zarar verecek bir anlayışın yerel yönetimde iktidar olması.
Belediye başkan adaylarını tanıyoruz.
Hiçbirinin canlanan sosyal etkinliklere karşı olduğunu sanmıyorum.
Ama azınlıkta da olsa, Susurluk’ta bu toplumsal etkinliklerden rahatsız olan bir kesim var.
Seçim dönemi başladı.
Gelen adaylardan önce sosyal etkinliklerde Susurluk’un kazandığı ivmeyi koruma sözü vermelerini isteyin. İşinizi garantiye alın.
Çünkü kent olmanın ilk koşulu kent olma bilincidir.
O da sanattan geçer…
YAZAR: Levent GÜNDOĞAN