Yunanistan’da Alarm: Türkiye’nin Tayfun Füzesi Saniyede 1.7 Kilometre Hızla Hedefi Vurdu.
Türkiye’nin yerli balistik füzesi Tayfun, 12 Aralık’ta Karadeniz üzerinde gerçekleştirdiği yeni testle teknolojik olgunluğunu bir kez daha kanıtladı. Saat başı paylaşılan test görüntüleri, füzenin Mach 5’i aşan hipersonik hızına ve 5 metrelik hedef hassasiyetine dikkat çekerken, bu başarı Yunanistan’da 2022’de yaşanan “Sakız Adası” olayını tekrar hatırlatarak bölgedeki psikolojik etkiyi gözler önüne serdi.
2016’da başlayan proje, bugün 2000 kilometre menzile ulaşarak Türkiye’yi sınırlı sayıda ülkenin bulunduğu “orta menzilli balistik füze kulübüne” taşıdı. Uzmanlar, Tayfun’un aynı zamanda Türk savunma sanayisinin yapay zeka ve güdüm teknolojilerindeki sıçramasının bir simgesi olduğunu belirtiyor.
Teknolojik Üstünlük: Yapay Zeka ile Hedef Kilitleme
Tayfun’un en dikkat çeken özelliği, geleneksel balistik füzelerden farklı olarak son derece akıllı bir güdüm sistemine sahip olması. Füze, uçuşunun büyük bölümünde Ataletsel Navigasyon Sistemi (INS) ve Küresel Uydu Konumlama Sistemi (GNSS) kullanıyor. Ancak asıl kritik teknoloji, terminal fazda devreye giriyor.
-
Elektronik Savaşa Direnç: Klasik GNSS sistemleri elektronik karıştırmaya (jamming) açıktır. Tayfun, bu aşamada yapay zeka destekli görsel navigasyon ve kızılötesi (IR) arayıcı başlık kullanarak hedefini tanımlıyor. Bu sayede düşmanın elektronik harp tedbirleri etkisiz hale geliyor.
-
Hareketli Hedef Avcısı: Gelişmiş arayıcı başlık, hedefin ısı izini takip edebiliyor. Test verileri, hedef yer değiştirse dahi füzenin yeniden konumlandırma yaparak isabet sağlayabildiğini gösteriyor. Bu kabiliyet, ona sadece sabit değil, mekanize birlikler gibi hareketli hedeflere karşı da üstünlük sağlıyor.
-
Yüksek Tahrip Gücü: 500-600 kg’lık gelişmiş savaş başlığı, yeraltı sığınakları, sertleştirilmiş komuta merkezleri ve kritik endüstriyel tesislere karşı yüksek tahrip gücü vaat ediyor.

Bölgesel Dengelerde “Tayfun” Etkisi: Sakız Adası’ndaki Gece Yarısı Kaçışı
Tayfun’un stratejik etkisi sadece teknik verilerle sınırlı değil. 18 Ekim 2022’de Rize’den Karadeniz’e yapılan bir test atışı, Yunanistan’da beklenmedik bir diplomatik ve askeri krize yol açmıştı.
O gece, Sakız Adası’nda (Chios) resmi bir ziyarette bulunan Yunanistan Genelkurmay Başkanı, Türk füzesinin testi haberinin ardından gece yarısı apar topar bir uçakla Atina’ya geri götürülmüştü. Bu olay, Türkiye’nin savunma teknolojisindeki ilerleyişinin komşuları üzerinde yarattığı psikolojik etki ve tedirginliğin somut bir kanıtı olarak hafızalara kazındı. Tayfun’un 2000 km’lik menzili, Yunan anakarasının yanı sıra, bölgedeki birçok kritik noktayı vurma potansiyeli taşıyor.
Tartışılan Yön: Çevresel Etki ve Ekosistem
Tayfun’un başarıları ve caydırıcılık gücü tartışmasız olsa da, sistemin çevresel etkisi bazı çevrelerde sorgulanıyor. Özellikle Karadeniz gibi hassas bir deniz ekosisteminde gerçekleştirilen testlerin, su altındaki yaşamı, başta balina ve yunuslar olmak üzere deniz memelilerini ve balık popülasyonlarını olumsuz etkilediği iddia ediliyor.
Füzenin hipersonik hızda suya çakılmasının yarattığı şok dalgası ve gürültü kirliliğinin, deniz canlılarının iletişim ve yön bulma yeteneklerini geçici veya kalıcı olarak bozabileceği ifade ediliyor. Savunma sanayi yetkilileri bu konuda henüz kapsamlı bir açıklama yapmazken, çevreci gruplar “yeşil savunma” ve testlerin ekolojik ayak izinin minimize edilmesi çağrısında bulunuyor.
Gelecek Adım: Tayfun’dan “Cenk”e
Tayfun projesinin başarısı, Türk mühendislerine daha iddialı bir hedefin yolunu açtı: Cenk Füzesi. Cenk’in, Tayfun’un mevcut menzilini çok daha ötelere taşıyacak bir kıtalararası balistik füze (ICBM) prototipi olması bekleniyor. Bu gelişme, Türkiye’nin uzun vadede bölgesel değil, küresel ölçekte bir caydırıcılık yeteneği kazanma niyetinin sinyalini veriyor.
Sonuç olarak, Tayfun sadece bir silah sistemi değil, aynı zamanda Türkiye’nin yüksek teknoloji alanındaki bağımsızlık yolculuğunun ve bölgesel güç dengelerini yeniden şekillendiren stratejik bir varlığın adı. Teknolojik kabiliyetiyle rakiplerini geride bırakmayı, psikolojik etkisiyle sınır ötesinde alarm zillerini çaldırmayı başaran Tayfun, Türk savunma doktrininde yeni bir sayfanın açıldığını ilan ediyor.

