Keşke şu geçmişten gelen borçları ve varsa yasal olmayan harcamaları davul ile zurna ile duyurmayı tercih etmeseydi de kamuoyunu gereksiz bir tartışmanın içine sokmasaydı.

Neyse, “siyaseti bitirdik bundan böyle tüm Balıkesir’in belediye başkanıyım ” açıklamasıyla geçmişe sünger çekti.

Darısı ilçe belediyelerinin başına inşallah.

Umarız borcu vardı, sattıydı, parayı ne yaptıydı kör dövüşü de bir an önce geride kalır artık.

Tokalşma, öpüşme, makam koltulkarının önünde poz verme mesaisi biter.

Ve siyaset bir kenara itilip ilçelerin ortak çıkarları ön plana çıkar.

Atılacak her adımda liyakat esas alınır.

Onun yeğeni, ötekinin kızı, berikinin oğlu, seçimde çok koşmuşluk, rakiplere en fazla saldırmışlık… hiç bir şekilde kriter alınmaz.

Yoksa; beş yıl hem geçmek bilmez, hem de öyle bir hızlı geçer ki…

Bir de her konuyu her kurumu siyasallaştırmanın kimseye yararı yok.

Örneğin :Susurluk’ta önümüzdeki günlerde Kent Konseyi seçimleri var.

Kent Konseyi; adı üzerinde o kentin sosyal, kültürel, ekonomik, çevre duyarlığı, insan hakları…. konularında kentteki sivil toplum örgütleri, mülki amirleri, belediye başkanları… arasındaki diyaloğu sağlayan, ortak akıl ile üretilen projelerin hayata geçirilmesi yolunda ilgili kurumları uyaran, gerekirse bu projelere öncülük eden bir kurum.

Yani siyasette basamak olarak kullanılırsa yazık olacak bir kurum.

Susurluk Kent Konseyi’ne belediye bizim yönetimi de biz belirleriz mantığı yanlış ve uyarılmaya muhtaç.

Bu iş de liyakat ister.

Liyakat denilen şey de Ali’nin vizesi ile kazanılmaz.

Birikim ister, vizyon ister, gerektiğinde dik duracak güven ister…

Uyaralım…

YAZAR: Levent GÜNDOĞAN