UYUYAN GÜZELLER..
Londra merkezli ,
” THE ECONOMİST ” dergisi yılın sonuna doğru bir sonraki sene için kehanetlerini görücüye çıkardı..
Olabileceklerin aksine yapılacaklar doğrultusunda ilerler.
Kızım sana söylüyorum gelinim sen anla dozunda verir ayarı.
2026 “THE WORLD AHEAD” sayısıda onlardan biri.
Hayırlı mı olsun? yoksa bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete mi? dersiniz orası tamamen şüpheli..
Sır dolu semboller ile donatılan,gizemli işaretlerin bulunduğu, mısır hiyerogliflerinin yer aldığı, jeopolitik mesajları barındıran içeriklerle yorumculara tam bir kahve falı tadında sunum hazırlamış.
Baş rollerde dünya siyasetini yönlerdiren By Trump etkisi ise kaçınılmaz. Amerikan rüzgârları 2026’da çetin esecek gibi. ABD uluslararası olarak 250’nci yaş gününü kutlayacak.
Kasım ayında ki ara seçimler, Demokrat ve Cumhuriyetçilerin temmuz ayında yapılacak farklı kutlamalarıysa göze çarpıyor.
Savaş endişeleri ve savunmaya yapılacak yatırımlar, Çin ve Amerika’nın karşı karşıya gelmelerini yansıtıyor. Ayrıca İngiltere’nin müttefiki Çin ve ABD arasındaki olası pasifik savaşını yavaşlatarak okları Gazze ve İsrail savaşını tetikleyen küresel sisteme çevirmişti.
Ukrayna , Sudan ve Myanmar Savaşı’nın süre geldiği, zayıflamak için öne çıkan iğnelere yatırımların artacağı kargaşadan ibaret bir düzenin adımlarını şimdiden duyabilirsiniz.
Hani ! Çoğumuzun dilinden düşmeyen bir cümle var
” dünya çok değişti “…
Hâlbuki değişen dünya değil insanın ta kendisidir.
Yapılan zulümler, işlenen haltlar sonra başımıza gelenler hep kendi niyetlerimizden değil midir?
Buna kendi topuğuna sıkmak derim,ne ekersen onu biçersin.
Yazıp çizen birileri, okur geçen diğerleri ile ,sonra da üzerinize biçileni giyersiniz farkına bile varmadan.
Algı….. insanın farkındalığına yön veren en güçlü silah sanal medya ve kolları da maşa görevini üstlenenir.
Bizi biz yapan değerlerimizin aksine, Aykırı bildigimiz,asla dediğimiz günahları kucaklar hale geliriz.
Uzun lafın kısası olacakları gözümüzün içine soka çıkara uygularlar, cahiliye döneminden kalan zihniyetler de pansuman yapmaktan iyileşmeye fırsat bulamazlar.
YAZAR: Meliha ATEŞ
