Gemileri yıkıp külleri arasından doğmak…
Bugün gündemde olan hiç bir konu dile gelmeyecek satırlarımda.
Yanı başımızda, çevremizdeki tüm sıkıntılardan sıyrılarak hayallerimizi süsleyen, özlemini çektiğimiz yaşamın peşinden koşacağız ..
Yaşıyorsunuz acısı tatlısı, beyaz ile siyahın gri tonlarıyla. Öyle böyle nefes alıyor insan yaşamak için solumak zorunda kalıyorsunuz araf’ın karanlığında.
Keşkelerin gölgesi altında, pişmanlıkların zamansızlığı, elimizden kayan yitirilmişlikler, doğru bildiğimiz yanlışlar, yanlış bildiğimiz doğruların hataları içindeki sınırlara sıkıştırılan hayatımız.
Ağırdır işte…
Azı, çoğu , eksisi artısı ile. Ümit ettiğimiz güneşli günleri yüzümüzdeki tebessümüne bırakmak isteriz doğuşunu.
Ebru Güneş’ten ” Aldırma deli gönül” mırıldansa sessiz feryatlarım..
Bazen size geç ona erken gelen kavuşmalar çalar kapımızı,bazen de ilerleyen saatler ama geçmeyen sessizliklerde kaybolmuşluklar.
İstenilen bir yudum su misalidir güneşle uyumak gecelerin girdabında..
Biliyorum ki! dilin yalana meyilli fakat gözlerin masum bir çift bakışı şüpheleri ortadan kaldıran.
Çok sevmek değildir gaye inanmak, verdiğiniz söze sebat etmektir mesele.
Hikmet gülün bülbüle, bülbül’ün güle özlemidir.
Kanayan yaraya merhem olmak, yeri geldiğinde uğruna ölebilmektir.
Kaybettiğimiz kaderi bulduğunuzda aşk ile ateş’e yürüyebilmek, yanmamaktan korkmamaktır mesele.
Adamlık..para pul, boy posla değil yüreği ile taşımaktır sevdasını tüm hücrelerinde.
Tuttuğu eli bırakmamak, verdiği sözün ardında sonuna dek nöbet tutmaktır adamlık.
Kıyıda köşede kalmış mertliğin kimliği ile dürüstlüğün kitabını yazan adamlar hâlâ var aramızda.
Aşkın tarifini yazmak yerine gönülde yaşatan imzasını taşırlar duruşlarında.
Aşk..
Farklı âlemlerin , farklı boyuttaki imkanszlığıdır.
Ne tercümeye ne de tefsiri yapalabilen. Onunla düşünen, varlığında can bulan, yokluğunda üşüyendir.
Ruhun derinliklerine yelken açmış levi derya da batık bir gemi.
Aşk…
Acı çektiren uykusuz gecelerin sırdaşı, günleri aylara taşıyan, saçlara düşen aşklara mâl olmuş yılların ardında kaybolmaktır.
Benliğinden sıyrılarak rüzgarın savurduğu yere hicret, nefsin akşa hâkimiyeti, gönül sarhoşluğudur.
Aşk…
İnsanoğlunun yüreğine değen en mâsum hükümlü, sözün bittiği yerde susmanın özgürlüğüdür.
Aşk….
Güzeldir.
Bulduğunuzda yapışmaktır eteğine..
Aşk dolu ömürler dilerim.
YAZAR: Meliha ATEŞ