
LÜTFEN!!!!!
Tuvaletin temeli atılmış. Hayırlı olsun.
Lakin göreceksiniz. Hem o alanda oturanlardan hem de o çevrede evi olanlardan sürekli şikayet alacak . Çünkü tuvalet yapımındaki amaç çay ocakları içindeki tuvaletler kapatılıp insanlar temeli atılan tuvalete yönlendirmek.
Yaz aylarındaki yoğunluk göz önüne alındığında tek tuvaletin yetersiz kalacağı aşikar.
Ayrıca ;tuvalet sırası bekleyenlerin görüntüsü hoş bir manzara olmayacağı kesin. Kokusu da cabası.
Biz kırk yıldır köşe tutmuş biri olarak üzerimize düşeni yaptık.
Bundan sonrası parkın en güzel yerine parktaki her çay ocağında tuvalet bulunmasına karşın tuvalet yapmakta ısrar eden yetkililerin sorumluluğu.
Farkındayım siz de sıkıldınız bu tuvalet mevzuundan ancak öylesine garip tepkiler aldım ki…. Çıkar peşinde bile dediler.
Yerel yönetimleri çok eleştirdim.
Örneğin Hayrullah KÖROĞLU döneminde parka yapılan meteoroloji kulübesini kulübe oradan kaldırıncaya kadar yazdım. Gereksizdi. Kötü duruyordu.
İşin ilginci o yazıları kaleme alırken eşim de meclis üyesiydi. Sonra baktı olmayacak üyelikten istifa etti.
Şimdi herkes elini vicdanına koyup düşünsün. Bizim parka tuvalet yapılmasından veya yapılmamasından nasıl bir çıkarımız olabilir? Düşünüyorum düşünüyorum işin içinden çıkamıyorum. Lütfen çıkar peşinde diye yorum yapan arkadaşlar beni aydınlatsınlar.
Bir de şu belediye meclisi olmadığım konusu var.
Meclis üyesi olmak için kimsenin arkasından konuşmadım. Sahte hesaplar açarak kimseye çamur at izi kalsın mantığı yorumlar yapmadım. Meclis üyesi sırlamasına giremeyeceğimi bir şekilde öğrenince üyelik başvurumu geri çektim.
Seçim öncesi elimden geldiğince tarafsız yazılar kaleme almaya özen gösterdim.
Üç beş iftiracı ve dedikoducunun gazına gelip uzun arkadaşlık dönemlerimizi bir kalemde silip atarak beni derinden yaralayan telefon konuşmalarına hiç girmedim. Sineye çektim. Çekmeye de devam ediyorum.
Lakin lütfen yazılarıma yorum yaparken “çıkar peşinde”, “fetöcü”, “meclis üyesi olamadın”,… gibi savunmaların dışına çıkın artık.
Yazdıklarıma yanıt verin ya da vermeyin…
Lütfen!…
Dedikodunun en az olduğu bir yıl olsun.
YAZAR: Levent GÜNDOĞAN