2024-2028 Donald Trump’ın nasıl bir yol çizeceğinin göstergesidir. Taşlar yerine oturuyor. Secimin ardından tüm dünya hazırlıklarına başladı.
Yeni stratejiler kuruluyor, politikalar düzenleniyor, avrupa ise tedirgin nefesler tutuldu.
Trump’in vereceği komutlar bekleniyor..
20 Ocak’ta tüm soruların cevaplarını görecegiz.
Kurtlar sofrasında güçsüzlerin yeri yoktur, aksi halde düşeni yemek kanundur.. Başta hafife alınmış fakat rakibine karşı 5 milyon fark üstünlüğüyle boy gösteren daha güçlü ve istikrarlı bir lider ..
Amerikan seçimlerinin konuşulan başka bir ismi de Bay; Elon Musk…
Siyaset’e bir hayli yakın durarak müdahalede bulunması beklenmedik yeni bir duruma işaret ediyor. Kapitalist medeniyetler arka planda kalarak siyaseti yönlendirmeyi tercih ederler.
Faşizan kafa yapısına sahip olduğuna inandığım Paypal,Space x, Tesla Motors, Neuralink, Twitter’ın sahibi dahi çocuk Elon Musk, dijital ekonomi, sosyal medya ağlarını da siyasallaştırıyor.Gücünü ve servetini korurken, siyasi kimliğini de ileriye taşıyor. Bu da dünyanın tehlikeli bir yöne gideceğini göstermekte..
Türkiye açısından bakıldığında
Bundan sonra ne olur? demeden önce, iki ülkenin de kurumsal ilişkilerini güncellemeleri şart. Son 10 yıldır sempatik gitmeyen fakat her şeye rağmen hem NATO hem de ittifaklar tarafından dünya arasında ki en yakın müttefiki olan Türkiye ile böylesi kaos’ta birbirilerine uzak durmalarıysa tehlikeli.
Bir yandan Kürt meselesi, diğer yandan Türkiye’de ki muhafazakar hükümet ile Amerikan hristiyan milliyetçiliği açısından bir yakınlık söz konusu olmayacağı da kesin..
Trump Gazze’de ki soykırımı sonlandırsa da İsrail’in aleyhine olacak. Seçim öncesi İsrail’deki netenyahu yanlılarının %77’si sağ isimler yeni başkandan yanaydı.Trump her ne kadar Gazze sorununa değinse savaşın bitmesi, normale dönülerek barışa gidilmesi zorundalığını dile getirse de başkanlığı dönemindeki politikası ‘Yüzyılın Planı’ adını verdiği “Ortadoğu Barış planı Kudüs’ü İsrail’in bölünmemis bir şekilde başkenti olarak öngörmesi, İsrail’in yerleşim politikasi ve Amerikan büyükelçiliğini Kudüs’e taşıması, Trump’ın Netenyahu ile birlikte ikinci dönemde Ortadoğu’nun alt yapı haritasını çizerler …
Gündemi hareketlendiren Washington Post’a düşen bir haberde 7 Kasım’da Trump ve Putin’in ikili görüşmeler yapıldığı,Rusya ve Ukrayna savaşınin masaya yatırıldığıydı.
Trump görüşme sırasında Putin’e “Savaş’in gerilimini arttırmamasi,daha da tırmandırmaması,
Amerika’nın Avrupa’da ki askeri ordu varlığını hatırlatti” Zelenski ve Putin’e” Barışa gidilmemesi halinde işin çığrından çıkacagi mesajını verdi .”
Trump Gizli görüşmelerin de ise Ukraynanin bugüne dek kaybettiği toprakları Rusya’ya vermesi gerektiğini ve iki ülke arasındaki 800 millik yani yaklaşık bin 300 km’lik askeri olmayan bölgeye çevrilip BM’ye verilsin yada avrupa ülkelerinin askeri kontrolü gözetiminde olmasını ifade ettiği söyleniyor.
ABD’nin 100 bine yakın askeri olduğu konuşuluyor. Anlaşılan Trump Rusya ile el sıkışmaz..
Donald Trump yurtseverliği savunucularından Küreselleşme ideolojisini reddeden, ülkesine sahip çıkmak isteyen bir karakter. Küreselcilerin bütçe açığını umursamadıklarını, fabrika ve tesislerin kapatılmamasından yana Neoliberal politikalara karşı bir kimlik.
Yeni başkanın En büyük rakibi küreselciler ve milliyetçi muhafazakarla arasindaki savaş .
Trump’a düzenlenen suikast girişimlerinin en büyük faili ise kendi içindeki kutuplaşmaları
“Deep state “derin devlet dünya imparatorluğunun gizli efendileri, Donald Trump’ın ayağına dolanacak gibi .
Bir önceki suikastın faili 20 yaşında ki genç mi? Yoksa….? Tabirimiz ile
Karaman’ın koyunu da oyunu da belli .
YAZAR: Meliha ATEŞ
