Sporda Irkçılık Olursa, O Spor Olmaktan ÇıkarFutbol… Kimi için yalnızca bir oyun, kimi için bir tutku, kimi içinse hayatın ta kendisi. Ama bir şey var ki futbol yalnızca sahada oynanan 90 dakikadan ibaret değildir. Takım ruhu, disiplin, ahlak ve düzenli çalışma olmadan başarı da bir anlam taşımaz.Ancak bazen öyle olaylar yaşanır ki, futbolun o büyülü dünyasının kirlenmesine tanık oluruz. İddaya göre Balıkesirspor’un altyapısında bir antrenör Roman kimliği yüzünden bir kaç sporcu velisi tarafından ırkçı söylemlere maruz kalmış.
Ferhat Doğrubasan, eğitimini spor öğretmenliği üzerine tamamlamış, UEFA A lisanslı bir antrenör. Balıkesirspor altyapısında genç yetenekler yetiştirmiş bir isim. Sporcuların büyük bir kısmı ve velileri kendisinden memnunken, yalnızca iki velinin şikâyeti üzerine görevden alınması, bu işin içinde başka şeyler olduğunu düşündürtüyor insana.Diğer sporcu velilerinin anlattığına göre,Ferhat Hoca, disipline önem veren, spor ahlakını her şeyin önüne koyan bir antrenördü. Ancak disiplinsiz davranışlar sergileyen iki sporcuyu yeterli bulmadı.
Bunun üzerine sporcuların aileleri, konuyu teknik yeterlilik üzerinden değil, hocanın etnik kimliği üzerinden gündeme getirdi. Roman kimliğine sahip Ferhat Hoca, ırkçı söylemlerle karşı karşıya kaldı ve kulüp, onu savunmak yerine, sessiz kalarak görevden aldı. Dahası, yerine getirdikleri kişinin yeterlilik açısından Ferhat Hoca’dan geride olduğu iddia edilmektedir. Bu noktada sorulması gereken kritik sorular var:İddialar doğruysa kulüp, altyapıyı yöneten antrenörlerinin liyakatine mi bakıyor?, yoksa etnik kimliği mi ön planda tutuyor? Sporcuların disiplin ve ahlak kurallarına uyması gerektiğini savunan bir antrenör neden iki velinin dilekçesiyle bir anda saf dışı bırakılıyor?
İddalar doğru ise Ferhat Doğrubasan’a yapılan bu eylem, altyapıdaki diğer antrenörlere ve sporculara nasıl bir mesaj veriyor?Futbol, adaletin, emeğin ve eşitliğin sahaya yansımasıdır. Ancak Balıkesirspor’da yaşanan bu olay doğru ise bize futbolun bir spor olmaktan çıkıp, bir işletme mantığıyla yönetildiğini, başarının ise adaletin önüne geçtiğini gösteriyor. Oysa başarı sadece maç kazanmak değildir; ahlak, disiplin ve emek olmadan gelen her başarı sahte bir tabeladan ibarettir. Bu iddialar doğru ise ve yarın benzer bir durum yaşandığında Balıkesirspor yine aynı yerde mi duracak? Bu sorunun cevabı sadece Balıkesirspor için değil, tüm futbol camiası için bir sınavdır .Eğer bu iddialar doğru ise futbolun ruhunu koruyamayız.Onu sadece bir “işletme” olarak görmeye başlarsak geriye ne kalır? İşte asıl mesele budur. Eğer bu olayda gerçeklik payı varsa bırakın bir spor adamını her bir insan için onur kırıcıdır. Ey spor yöneticileri, futbolun ruhunu öldürmeyin! Çünkü futbol, sadece topun ağlarla buluşması değil, insanlığın da sahada adil bir şekilde temsil edilmesidir.
YAZAR: Eyüp DEMİREZEN