Barış süreci başladı.
Niye en verimli topraklarına buğday, arpa, ayçiçeği… yerine mayın ektik yarım yüzyıldır?
Niye Dünya’nın en gezilesi yerlerinde silah sesleri ile yankılandı. Turizm merkezi olmak varken?
Niye eğitime, üretime, sosyal desteğe… ayrılması gereken bütçenin çok büyük bölümü Sayın(!) Apo’nun çağrısıyla bitiveren teröre aktı on yıllarca?
Ve, niye elli yıldır öldü binlerce genç?
Ve, peki ne oldu?
Öyle bir güç ki sağ der sol der savaştırır; Alevi der Sünni der düşman eder.
Kürt der Türk der böler.
Enerjini bitirir.
Tüm kaynaklarını ileride kullanmak üzere ya bekletir; ya da gözünün içine baka baka emer.
Sen öldürülen teröristlerin sayısı ile avunurken ; şehitlik mertebesine ulaşmakla övünürken o güç, emperyalizmin karakteristik açlığı ile yeni planlar yapmakla meşguldür.
Ve öylesine güçlüdür ki en dincisine en dincisini tasfiye ettirir; en milliyetçisine en milliyetçileri tepkisizleştirir.
Düşünsenize; Fetö denilen yapılanmayı CHP tasfiye etmeye kalksaydı, ” dine elden gidiyor” diye kıyamet kopmaz mıydı?
Ya da barış sürecini başlatmak için Apo’ya çağrıyı CHP yapsaydı?
Barış, insan özelliğini zerre taşıyan kimsenin karşı çıkamayacağı bir olgu.
Lakin, kendiliğinden olmalı.
Halk barışmalı.
Yoksa bir tekme ile yerle bir oluverir barış masaları.
Ve daha kanlı başlar savaş.
Barıştan yana olmak kültür sorunudur. Akılla, bilim ile, eğitim kalitesi ile ama en çok da “her şeyden önce insanız” bilinci ile kurulur barış. Ancak o zaman kalıcı olur.
Yoksa; tekelleşmiş kapitalizmin elinde bir oyuncaktır barış. Tıpkı savaş gibi.
Diyeceğim: Barış olsun diyenlerle bunca zamandır niye öldü bu binlerce genç düşüncesi ile barışa karşı çıkanlar da aslında “öyle bir güç var ki’nin” satranç oyunundaki -şah dışında- herhangi bir taşı olmasınlar.
ÇÖP TENEKESİ DURUYOR.
Öyle planlamışlar.
Daha doğrusu meclis üyelerinden bir öyle istemiş.
Bu nasıl bir yönetim taktiği ise.
Birisi parka tuvalet yapalım diyor. Tuvalet yapılıyor.
Bir başkası kaldırım kenarına plastik baba koyalım oto park alanı yaratalım diyor, hop otopark.
Şimdilerde parktaki çocuk bahçelerini tek bir alana toplamayı öneriyormuş bir veya birkaç meclis üyesi. Aman önce halka sorun.
Hatta siz belediye bünyesine profesyonel bir danışman alın. O, halkla danışsın, planlamacılarla danışsın; sonra meclise sunsun meclis tartışsın karar versin. Bu böyle olmaz.
Dinlemezsiniz ya, hatta ben önerdim diye hiç dinlemezsiniz ya; eğer danışman alırsanız önce şu benim evin önündeki çöp tenekesinin ne kadar mantıklı olduğunu sorun…
YAZAR: Levent GÜNDOĞAN