Bu köşe yazısındaki olayların gerçek kişi ve kurumlarla ilgisi yoktur. Tamamen hayal ürünüdür.
Belki de değildir.
“Şimdi ben Metin Ok’u neden görevden aldım?
Niçin aldım?
Nasıl aldım?
Bunu izaha gerek yok gördünüz aldım.
Almamış da olabilirim.
Almışsam almışımdır, almamışsam almamışımdır.
Görünen Son Kurşun Anıtı uzakta değildir.
Görevden aldık da sonradan almadık mı dedik.
Bunlar bir takım uydurma laflardır.
Sahi ben Metin Ok’u neden görevden aldım.
Kim oturttu lan beni bu koltuğa.
Kreş, Kalder, genelev.
Başkan olarak prensibim az iş çok laf o kadar…”
***
Efsane seçim konuşması sahnesi repliklerinden alıntı yaptığım ‘Umudumuz Şaban’ filminin senaryosunu yazan Suphi Tekniker’i saygıyla anıyorum. Üç senedir Bandırma’da yaşananlar Yeşilçam filmlerini anımsatıyor.
Tosun Paşa filmi Bandırma’da çekilseydi mesela; Ömer Lütfi Kayalar ve Tolga Tosun arasında şöyle bir diyalog geçmez miydi?
– Yalnız Başkan olmak öyle pek kolay değil!
+ Yok canım
– Başkan dediğin sert bakışlı, dik, mağrur, yiğit, atılgandır, gözleri ateş saçar!
+ Lütfi Bey, ben hepsini yapıyorum da, gözlerimden ateş çıkartamıyorum. O nasıl oluyor acaba?
***
+ Ben sevmedim bu başkan oyununu, yine Tolga Tosun olucam.
– Olmaz, Tolga öldü!
+ Yok canım, ne zaman öldüm? Vah vah. Ben çok iyi adamdım ya.
***
Hizmette olmasa da anketlerde fırtına gibi esen Başkan Tosun, anket şirketlerinin yöneticilerine; “Peki, genel merkez de bizi görecek mi? Hayır yani görecekse bilelim. Sadece genel merkez olsa iyi. Kemal Kılıçdaroğlu’su, Seyit Torun’u var…” diyor mudur?
***
Güldük, eğlendik, biraz da gerçekler.
Başkan Yardımcısı Metin Ok’un görevden alınmasının ardından Başkan Tosun’un üç yıl içerisinde yollarını ayırdığı isimlerle ilgili ‘Tosun Game’ başlıklı bir haber yaptık.
İlk kurban Ozan Tüm.
CHP Balıkesir Milletvekili Fikret Şahin’in, Tosun’a adaylığını desteklemesi konusunda sunduğu şartların başında ‘Tüm’ ailesinden kimsenin ekibinde olmaması geliyordu.
Bu pazarlıktan haberi olmayan Ozan Tüm, sahte sosyal medya hesaplarından organize bir şekilde saldırılara maruz kaldı.
PKK’lı da dediler, HDP’li de.
Tolga Tosun’a seçim kaybettirecek isim olarak algı yaratıldı.
Tüm’le yollar ayrıldı.
***
İkinci kurban Hüseyin Bahar.
Tosun’un adaylığına sıcak bakmayan CHP İlçe Başkanı Niyazi Yeloğlu istifa ederken, üzerinde uzlaşılan isimdi Bahar.
‘Martın Sonu Bahar’ sloganıyla gece gündüz yürütülen çalışmalar sonunda ittifak desteğiyle Tolga Tosun başkanlık koltuğuna oturdu.
Sıra ilçe başkanlığı seçimlerine geldiğinde işler karıştı.
Mahalle delegesi seçimlerinden büyük bir zaferle çıkan Bahar ve ekibi, genel kurul öncesinde liste konusunda Başkan Tosun’la ters düştü. Sahte sosyal medya hesapları yine devreye girdi. Geçmişte yaptığı paylaşımlar elden ele yayılırken, Hüseyin Bahar’a FETÖ’cü iftirası atıldı.
Mahalle delegesi seçimlerinden zaferle çıkan Bahar, Tosun’un yeni prensi Dr. Selim Panç’a kaybetti.
***
Üçüncü kurban Dr. Murat Ergöz.
CHP İlçe Başkanı Selim Panç’ın önerisi ve Tolga Tosun’un desteğiyle Kent Konseyi Başkanı seçildi. Cicim günleri çabuk geçti ve bir anahtar krizi Ergöz’ün ipinin çekilmesine neden oldu.
Genel kurul öncesinde bu kez Murat Ergöz için karalama kampanyası başlatıldı. Ergöz’ün Ensarcıların adayı olduğu kulaktan kulağa yayıldı.
Ergöz’le buraya kadar diyen Tosun, Serdar Polat’ı destekledi.
Ergöz oyun dışı kaldı.
***
Dördüncü kurban Metin Ok.
Ok, yerel seçimler öncesinde Belediye Başkan Aday Adayıydı. Ekibinin de ısrarıyla başkan yardımcılığına razı olup, Tolga Tosun ile ittifak yaptı.
Koltuk için Tüm’ü,
Liste için Bahar’ı,
Anahtar için Ergöz’ü harcayan Tosun’un son bahanesi fındıkkabuğu oldu.
Tosun, sözde fındıkkabuğunu doldurmayacak bir konuda abartılı davranış sergilediğini iddia ettiği Ok’u görevden aldığını açıkladı.
Kibir, insanın kendini mükemmel görmesiyle başlar ve sonra yanında kimsenin kalmadığını görmesiyle son bulur.
Tosun’un başına gelen koltuk sevdası değil, koltuk belasıdır.
Haberde gözden çıkarılan dört isim olduğunu yazmıştık ama CHP İlçe Yönetim Kurulu Üyesi Metin Turan, bizi bir konuda uyardı. Mesaj atarak, “Dursun Mirza’yı koymamışlar resimlere. Onu da indirmedi mi?” diye sormuş.
Turan’ı siyasi partide yönetici sanıyordum meğer indi bindi işlerine bakan dolmuş muaviniymiş. Tosun Paşa filmindeki küçük enişte misali atlamış konuya.
Bırakın, tutmayın küçük enişteyi, salıverin gitsin…
Köşe Yazısı: Kaan Bingül
