
Bİ SUSUN!…
Yerel seçimlerde ülkenin neredeyse bütün Büyükşehir Belediyelerini alırken iyi.
İyi Parti’ye 15 milletvekili transfer edip İyi Parti’nin hazine yardımı almasını sağlarken daha öte seçimlere otomatik olarak girmesinin önünü açarken ailenin tüm fertlerine emanet edilen muhterem insan.
Küçük bir ilçenin Belediye Başkanı iken tutup İstanbul Büyükşehir’e başkan yaparken baba.
Birbiri ile siyasi açıdan hiç ilgisi olmayan örgütleri aynı masa çevresinde toplama becerisini gösterirken uzlaşmacı, toparlayıcı, egosu olmayan lider.
Cumhurbaşkanı adayı olduğunda son konuşmasını yaparken kameraların içine baka baka dökülen göz yaşları….
Şimdi?
Vur abalıya.
Kaç seçim kaybetmiş?
CHP’nin kazandığı kaç seçim var? Önce ona bakmak lazım.
Olmaz.
Ayıp.
Hele bir bekleyin.
Önünüzde yerel seçimler var.
Adam “Kurultay yerel seçimlerden önce yapılsın” diyor.
Süreç de başladı.
Bu ne hırs.
Bu ne öfke.
Bu ne vefasızlık.
Bu ne koltuk gitmesin de ne olursa olsun dönekliği.
En yakınında sizdiniz.
Tüm mitinglerinde siz de konuştunuz.
O değişecek.
Değişmeli.
Ama siz de çekilmelisiniz bir kenara.
Sizinle birlikte ülkenin sigortası CHP’de “ben varsa tamam yoksam kötü” mantığı da bitmeli.
Gazeteciler Kılıçdaroğlu çekilmeli, der.
Kılıçdaroğlu CHP’nin önünü açmalı der.
Ümit Özdağ ile gizli pazarlığını en sert dille eleştirebilir.
Gazeteciler, CHP’nin başına geçecek isimler de önerebilir.
Lakin Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin en başından bu yana Kılıçdaroğlu ile birlikte hareket edenlerin en azından şu süreçte ve en azından medyada hakarete varan sözler sarf etmesi hiç hoş değil!
Şimdi bu birden Kılıçdaroğlu düşmanı kesilen kadrolara soruyorum:
“Son yerel seçimlerde Kılıçdaroğlu ittifak yapmasaydı İstanbul, Ankara, Antalya… gibi Büyükşehir Belediyelerini kazanabilir miydi?
Peki, Kılıçdaroğlu gitti. Yerine gelen her kim olursa, ittifak yapmazsa şu an elinde bulundurduğu büyük, orta, küçük kaç tane belediye başkanlığını yeniden kazanabilir?
Boş konuşmayın!
Türkiye’de bir CHP gerçeği var.
Bir de paylaşılmış CHP’lik gerçeği.
Kılıçdaroğlu gitsin diyen CHP’yi paylaşmışların derdi CHP’yi yerelde, genelde iktidar yapmak falan değil, gelecek vadeden lidere şirin görünmek.
Eğer asıl meseleleri halk olsaydı, ülke ekonomik olarak yangın yerine dönmüşken ve en sert muhalefet yapılması gerekirken, kendi kendilerine muhalefet yapıp iktidarı bu kadar başı boş bırakmazlardı.
Yüzde bir oy ile bilmem kaç milletvekili çıkarmış Davutoğlu’nu bile Kılıçdaroğlu’nun üzerine salmazlardı.
Kılıçdaroğlu gidecekse kurultay ile gidecek.
Medya önündeki bu ağız dalaşı kime yarıyor????