l.Bölüm ( Trump’in yükselişi)
Son yılların bas başa geçen en çetin yarışlandan biriydi Amerika’da ki seçimler.
Camala Harris mi? Donald Trump mi ? derken demokrat rakibine karşı %51.2 ile zafer kazanan Cumhuriyetçi Parti’nin adayı ikinci kez kazanarak Amerika Birleşik devletlerinin 47.’ci başkanı oldu.
Donald Trump “Amerika’nın altın çağının olacağını söyleyerek” zaferini ilan etti..
2016 seçimlerinde olduğu gibi ABD’nin tüm dünyaya dayattığı değerleri, Pentagon, istihbarat ajansları,medya,akademifederal rezev, küresel finansı kontrol eden kendi içindeki sisteme meydan okuyarak başa gelmişti.
Donald Trump Evanjelist ve Siyonist Hristiyan cemaatleri ile bağlantısından dolayı destekçileri onun insanlığın kurtuluşu olarak gördüklerinden yeni başkan ifadelerinde bu düşünceyi iyi kullandı.
Gündemde kalmasında sanal medyanın çok büyük desteğini de es gecmeyelim.
Elon Musk’ın sosyal medya platformu üzerindeki etkisi Trump’ın kampanya tanıtımında seçmenleriyle başkanın doğrudan erişimlerini desteklemesi de en büyük artı.
Donald Trump da” Palm Beach” kongre merkezindeki zafer konuşmasının bir bölümünü Musk’ı övmeye ayırdı. Yeni başkan Space X tarafından üretilen Falcon 9 roketinin tarihi inişini anlattı.
Önümüzdeki ay “TRUTH SOCİAL” kendi sosyal medya uygulamasınida başlatıyor, böylece onu platformlarından yasaklayan Facebook ve Twitter gibi teknoloji şirketlerine karşı taarruza geçmeyi hedefliyor.
Tüm Dünya’nın kaderini değiştirecek bir seçimin ardindan gündemden düşmeyecek yansımalarada gebe kalınacagı kesin.
Hatırlarsak “savaşları bitireceğim…” Söylemleri seçim öncesi gündeme oturan başlıklardan biriydi.
Fakat bilinen bir gerçeğin kaderiyse Amerikan hükümeti ateşkesi dile getiriyorsa mutlak çıkarları için sonlandırır.
20 Ocak’ta yapılacak olan yemin töreni ile resmen göreve başlayacak olan Donald Trump’ın değineceği öncelikli olan konular Ukranya, Gazze ve Kürt meselesi olacaktır.
Avrupa ticarette tedirgin, batı dünyası için kurguladığı Sovyet çöküşünden sonra küreseleştirdiği Ukrayna ve Gazze savaşlarının ardından 1945 yılında USA’nin kurgulamış olduğu liberal dünya düzeninin başarısızlığına tanık olduk.
Kamala Harris’da seçilseydi eski dönemin sürdürebilmesi devamı olmazdı.
45 sene önce dünya ekonomisinin %1.5’ini teşkil eden Çin Cumhuriyeti bugünse %18’ini temsil ediyor. Asya’nın üretim merkezi haline gelmesi batıda da böylesi gücün kaybedilmesi jeopolitik gücün yitirilmesini getirecekti.
Bakacağız Trump savaş mı? Barış mı getirecek?
YAZAR: Meliha ATEŞ