Yaşanan birbirinden güzel anılar..
Büyüdükçe artan sorumlulukların ağır gelmesi, maddi sorunların artması, yılların ardından saçlara düşen aklar gibi bir çok nedenler geçmişe duyulan özlemi pekiştirir ..
Pekâlâ neydi ? düşlerinde kayboldugumuz 70″li 80’li yıllar..
Teknolojiden uzak, ekonomik yönden kötü olsa da televizyonun olmadığı dönemlerde tüm aileyi etrafına toplayan radyo tiyatrosu. Uysal çocukluğun, yarınlara umut ile ilerleyen gençleri vardı .Tadı tuzu olan bayram ve ramazan günleri birbirlerini koşulsuz ve şartsız seven dostluklar, arkadaşlıklar..
Erişilmesi imkansızliklara karşı ayakta durabilmenin azmi, küçükte olsa paylaşmanın huzuru ile mutluluktan uçan kalplerimiz,
sevginin ağırlığı ve manası incindiğiniz ama inciltmediğiniz, ölümüne bağlanan tertemiz yürekler vardı…
Birde derde derman Güzin ablamız.
Kimin başı sıkışsa, gözü yaşlı çaresiz kalsa içinden çıkılması imkansız yaralara ilaç olurdu.
Keşkeler gelmez ama anılar yaşatılır. Gazetemizde yeni bir köşemiz olacak bir nebze olsa dahi Melis abla sizler ile, sorularınızı bekliyor…
YAZAR: Meliha ATEŞ