
Geçmişin Taşı İle Geleceğin Duvarı Örülmez
DEM Partili Ahmet Türk’ün Belediye Başkanı olduğu Mardin Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum atanmasından sonra görevden alınan gülün bülbüle özlemi misali el pençe akil kişi atanan şahsın devletin zirvesinde ne işi var?
Terör mücadelesinde 40 bin asker ve polis evlatlarımız şehitlerimizi hiçe sayarak Öcalan’ı muhatap alıp medet umanlar ” NE MUTLU TÜRKÜM DİYENİN” mayasından değildir.
Bu gidişat meclisten geçen affın çıkması nihayetinde PKK’yı affedenler fetöcüleri, işidi, karayılanı mı affetmez? Saldım çayıra mevlam kayıra, boşanıp semerini de beraberinde yerler..
Beş yıldız on numara ile kulvarda dört nala koşan seçime endeksli stratejik bir planlama var. Rus ruleti tarzında ölümcül bir şans oyununun cengaverleri. Unutmayın!
Hesapları kitapları insanlar yapar, oyunları da Allahu Teâlâ da bozar..
Hiç bir ahın yerde kalmadığı gibi aheste aheste de çıkar..
Mesele, yaşarken omuz vermek yoksa öleni taşımak zaten sünnettir.
Bu milletin çektiği cefa ve çilenin vebali ödenir mi? Ödeyemiyeceğiniz gibi bastığınız yeri iyi tanıyacaksınız, zira binlerce kefensiz yatana ihanettir..
” Bu Millet kışı gecirir de yediği ayazı da unutmaz” Terör örgütünden yardım beklemek kara gecede manzara seyretmeye benzer.
Telaşa da gerek yok. Kimin, neyi kaybettiğini yarınlar gösterecek.. Bu milletin yarınlarını sabahsız bırakamayacaksiniz, canının yandığı yerden yakar.
Nazım Hikmetin’dediği gibi “Nasıl üzülmem düşündükçe memleketimi? Çırpınıyor ayakları altında bir avuç….. elinde” Mısraların vücut bulmuş hâli...
YAZAR: Meliha ATEŞ