ikincisi, halkın aslında ne istediğini bilmemesinden. İnsan ne istediğini bilmezse ne yapacağını hiç bilmez.
Önce şunu vurgulayalım: “Vatan millet sevgisi hiç kimsenin tekelinde değildir. Kimin vatanını, milletini daha çok sevdiğine ya da kimin vatanı, milleti için daha sağlıklı öneriler getirdiğine ileride tarih karar verir.
Daha açıkçası hiç kimse “ben vatanımı milletimi seviyorum öyleyse ben doğru söylüyorum” deme gibi bir hakka sahip değildir
Bir başka yaklaşımla “vatanını, milletini aynı ölçüde seven insanlar da farklı düşünebilir. Sorunlara farklı öneriler getirebilir.” Farklı düşünceleri dinleyebilmek farklı önerileri ciddiyetle yaklaşabilmek de vatan millet sevgisi ile doğru orantılıdır.
Her şeyin en doğrusunu ben bilirim mantığı ile hiçbir yere varılmaz.
Örneğin; ben, vatanımı, ulusumu seviyorum ama vatanını milletini gerçekten sevdiğine inandığım birçok kişiden farklı düşünüyorum.
Örneğin; ben devletimiz organlarının yasalara eksiksiz uymasından yanayım.
Çünkü ben, hukuk devletinden yanayım.
Çünkü ben, toplumun kamplara bölünmesine karşıyım, çünkü ben polisin “kan içerek beslenen teröristlerden” farklı olması gerektiğine inanıyorum.
Bilmiyorum. Belki yanılıyorum. Belki ülke devlet çıkarları söz konusu olduğunda demokrasi askıya alınmalı, belki devlet zorlandığı konularda duygu sömürüsü yapabilmesi, belki devletin kolluk güçleri gerektiğinde teröristleri yıldırmak amacıyla bir takım şeyleri yargıya bırakmamalı.
Bilmiyorum.
Belki ben yanılıyorum.
Bildiğim bir tek şey var: “Ben benim gibi düşünmeyenlere hiç ama hiç kızmıyorum” benim öfkelendiğim tek konu birilerinin kendisi gibi düşünmeyenlere vatan, millet sevgisini tekeline alarak tavır koymaya kalkması.
(07.08.1996)
“22 yıl önce yazmışım. Değişen hiçbir şey yok. Burjuva demokratik devrimini yapamamış ülkelerin ortak sorunu bu.”
YAZAR: Levent GÜNDOĞAN (26,09,2018 – KARDEŞ) )