Büyükşehir olmanın dayanılmaz hafifliği(!) yavaştan kırsal alanlarda kendini göstermeye başlamış.
Bizim pek haberimiz yok. Dostlarımız uyarıyor feryat figan.
Biz en baştan uyarmıştık.
“Büyükşehir olunca kendi dinamikleri geçinip giden köyler mahalle olacak yani köylüler şehirli(!) olacak. Lakin bu şehirlilik onlara pahalıya patlayacak. Önce meraları, arazileri, varsa köy konakları, kahveleri… İlçe belediyelerine devredilecek. İlçe belediyeleri de gençlerin top sahasını sürdürüp oraya isterse kuru fasulye bile ekebilecek. Köy meralarını istediğine kiralayabilecek hatta ihale yoluyla satabilecek.”
Nitekim birçok köyde en baştan söylediklerimiz eksiksiz yaşandı, yaşanmaya devam ediyor.
Eski köylü yeni mahallelilerin kazancı nedir peki? Yollara taş. O zaten eskiden de oluyordu.
Şimdi tuvalet temizleyecek bütçesi bile yok muhtarların.
Nitekim geçende adı bende saklı bir mahalleye iş icabı gelen bir bayan emlakçı, sıkışıklığını camii tuvaleti yerine muhtemelen bir çalı dibinde gidermek zorunda kaldı. Tuvaleti b.k götürdüğü için.
Büyükşehir ile mahalle olmuş ama camisinin çatısı akınca hayırsever işadamlarına başvurmak zorunda.
Mezarlığına girilemiyor adam boyu ot, diken bürümüş her yanını.
Muhtarlar ne yapsın?
Hiçbirinde bütçe yok.
Ellerinde küçük saplı çantalarla ortalık yerlerde dolaşıp duruyorlar.
Maksat iş yapıyor görünsün.
Asıl sorun mahalle olmazdan önce su bedava gibiydi.
Şimdi kaç kat artırdılar belli değil.
Faturayı gören köylü, pardon yeni mahalleli vatandaş şoka giriyor.
E bahçesinde domates biber, patlıcan falan yetiştirince… ayda beş yüz lira bana mısın demiyor.
Bir de işçi çalıştıranlar var ki…
Onların aylık su faturaları dört beş bin lira.
Zaten zar zor yürüyen çiftçilerin sırtına bir de mahallelilik bindi.
Mahalle yaptın o zaman düzenli topla çöpleri, yolları süpürt, tuvaletleri temizlet, mezarlıkların otunu dikenini kes; bakımını yap.
Okulları vardı ne güzel. Hepsi ahıra döndü. Çoğu yıkılmak üzere.
Tamir et çatısını kapısını. Aç eğitim öğretime.
Ne güzel öğretmenler ile köylüler bir araya geliyor iki sohbet ediyorlardı.
Hurafelerden uzak, çağdaş sohbetler.
Siz köy okullarını kapattınız.
Artık mahalle oldular.
Açsanız ya okulları yeniden.
Açmazlar.
Çünkü işlerine gelmez. Köyde öğretmen.
Yine aklıma yerel seçimlerde bize akıl almaz iftiralar atarak meclis üyeliğinden sildirip kendi adlarını yazdıran arkadaşlar geldi.
Acaba bu dostlar(!) Büyükşehir meclis toplantılarında söz alıp dile getiriyorlar mı bunları?
Ya da bunlardan bir kaçını?
Vebal falan demiyorum.
Dediğim şu: “Hepsi tarihe karşı sorumlu…”