Karnınız mı acıktı ?
Lanet olsun dolabınız bomboş. İşler kötü gitmiş bir aksilik olmuş hayatınızda.
Cezaevinde baktığınız kocanıza para gönderirken elinizdeki paranın hesabını ayarlayamamış dımdızlak ortada parasız kalmışsınız.
Umudunuz mahalle bakkalı, ama onada borcunuz olduğu için öyle cesurca her istediğinizi hoyratça isteyememişsinizdir.
Lanet olsun dolabınız bomboş. İşler kötü gitmiş bir aksilik olmuş hayatınızda.
Cezaevinde baktığınız kocanıza para gönderirken elinizdeki paranın hesabını ayarlayamamış dımdızlak ortada parasız kalmışsınız.
Umudunuz mahalle bakkalı, ama onada borcunuz olduğu için öyle cesurca her istediğinizi hoyratça isteyememişsinizdir.
Bugün işler ters gitmiş para da kazamamış çocuklarınıza hazırlayacak yiyecek derdindesinizdir .
Bakkala gider 3 ekmek ve 5 liralık salça alırsınız ve bakkal buna ses çıkarmamış gibi durabilir.
- Karnınız mı acıktı ? Lanet olsun dolabınız bomboş. İşler kötü gitmiş bir aksilik olmuş hayatınızda. Cezaevinde baktığınız kocanıza para gönderirken elinizdeki paranın hesabını ayarlayamamış dımdızlak ortada parasız kalmışsınız. Umudunuz mahalle bakkalı, ama onada borcunuz olduğu için öyle cesurca her istediğinizi hoyratça isteyememişsinizdir.
- Şimdi içinizden şöyle bir cümle geçebilir ?
- “Sünnet Düğününde Kavga 1 ÖLÜ “
Sevinçle eve gider ekmekleri biraz ayçiçek yağı ile kızartıp üzerine salça sürüp bir demlikte çay demleyip bir ziyafet çekmek isteyebilirsiniz.
Tühhh ! Piknik tüpünü doldurmaya unutmuşsunuzdur. Bakkala borcunuzdan dolayı gidip almaya da utanıyorsunuz.
Allahtan komşularınızla aranız iyi. Piknik tüpünü ödünç almış aklınızdakini yapmış kızanlarınızın karnını ziyadesiyle doyurmuşsunuzdur…
Kızartma ve çay demleme olayını bitirince kızanlarınız yüzündeki mutluluk sizin için paha biçilemez bir şey olmuştur… Hayata ne kadar isyan etsinizde Roman Mahallesi’nde olduğunuza şükredersiniz…
Şimdi içinizden şöyle bir cümle geçebilir ?
Yok canım daha neler bu insanlar bu kadar çaresiz mi ? . Evet bu kadar çaresiz …
Siz sanmayın ki sosyal yardımlar tabana kadar iniyor . Her fakir hayatla savaşında sosyal yardım talep edecek kadar zaman bulamıyor. Bürokratik süreçlere zaman ayıracak vakti ve yetkinliği yok. Tüm gününü evrak peşinde koşarak git gele ayırsa akşama yiyecek yemek garantisi yok .sosyal yardım alsa da bu ne kadar yeterli ?
Bu kadarda öldürme diye bilirsiniz. Demegoji yapma da diye bilirsiniz. İnanın bu soruyu bende kendime soruyorum. Ama Huriye’nin elinde komşularının piknik tüpünü bir çok kez taşıdığını görünce içim bir garip oldu.
Bu durumu yazmak istedim.
Şimdi huriye’nin mutfak ve tüp ihtiyacı yok. Ancak farkına varamadığımız Huriye’ler için hala üzülmeye devam ediyorum…
İnanın garipler ses çıkartamıyor …
Sizden ricam yoksul mahallelere gidin, oralarda bulunun, bakkalıyla, imamıyla, esnafıyla dertleşin, kahvehanelerinde çay için. Konu komşularınıza “ Var mı yardım edeceğimiz biri ? ” diye sorun. Gerçek ihtiyaç sahipleri el açmıyor…
YAZAR: Eyüp DEMİREZEN