
SANTORİNİ KAZANI KAYNIYOR
SANTORİNİ …Feribot ile 250 km uzaklıkta Rodos’un arkasında 5 saatlik mesafede İnfilak etmeye hazır.
En son M. Ö. 1600’larda patlamış ve Antik Minos uygarlığı sona etmişti.
Ada’nın kuzey doğusundaki aktif fayın harekete geçmesi veya ada civarindaki volkanik aktivitelerinden kaynaklanabilen depremin olasılığı kaçınılmaz Fakat madalyonun diğer yüzü de var.
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde bir zamanlar paranın döndüğü, değiş tokuşların yapıldığı en verimli bir kent varmış.
Tüm gemiler gerek karadeniz Rusya’dan, gerek Mısır’dan Akdeniz üzerinden gelen bütün gemilerin mallarını boşalttıkları yer, dünyanın ticaret merkeziymiş SANTRONİ..
Patlama sonrası adanın 1/3’ü sulara gömülüyor, gelen gemiler adayı bulamıyorlar.
Son 10 bin yıldan bu yana patlayan ikinci yanardağdır.
Üst üste meydana gelen jeolojik olarak kanıtlanmamış Türkiye depremlerini baz alır ekonominin çöküşünde, üzerimize oynanan oyunları da düşünürsek?
Üçüncü olasılıkta kaçınılmaz..
Günümüzdeki savaşlar topun tüfeğin yerine iklim silahlarına bıraktı.
1970 yılın’da ABD’de alınan bir karar ile iklim silah olarak kullanılamaz kararı alınsa da, gelin görün Amerika hiroşima’ya atom bombası attı mı? attı..
NATO üyesi olan Türkiye atışma harici kimse ile haksız çatışmaya girmemiştir.
Yüzyıl öncesi türlü entrikalar ile planlanan stratejik projeler silah olarak Türkiye için kullanılmakta.
Anadolu’nun batısında yer alan ve Akdeniz ile karadeniz’i birbirlerine birleştiren.
Avrupa – Asya ve Afrika kıtalarının birbirine iyice yaklaştığı ve kaynaşma noktasını oluşturan bir deniz olması nedeni ile stratejk öneme sahiptir.
Ulu Önder ATATÜRK’ÜN hayatı boyunca hiç bir zaman ” EGE DENİZİ” adını kullanmamış daima “ADALAR DENİZİ” adını kullanmıştır.
Günümüz Türkiye’sinde 12 mil meselesi sebebi ile adalar denizi’ndeki hakkını kaybetmiştir. Yunanlıların “EGE DENİZİ” vurguladıkları kendilerinin olduğunu iddia ettikleri deniz gerçekte bir Türk denizidir adıda ADALAR DENİZİDİR..
Büyük taarruzda Türk ordularını” ORDULAR İLK HEDEFİNİZ AKDENİZDİR” ileri emrini verdiği hedef gösterdiği denizdir EGE DENİZİ..
Depremler için her şey konuşuldu en ince ayrıntısı masaya yatırıldı. Mütehitleri,çürük yapıları, denetlemeyenleri.. Sahaya baktığımızda kullanılan malzeme ve devlette her imkanın mevcudiyeti, liyakatsizliğinin ihmali ise ciddi sıkıntı teşekkül eder.
Fakat gündemde olması gereken başka bir şeyde biriken bir enerji var tamam ,fakat deprem tetiklenir mi? Evet iteklenilebilir.
6 şubat öncesi kapanan konsolosluklar, İstanbul’a gelen savaş uçak gemileri..?
Art arda meydana gelen depremlerin anormal birbirini izlemesi..
Bir başka açı var ki konuşulması gerekli.
Suların geri çekilmesi( rüzgarların karadan denize vurması,deniz kabarması denilen bir olaydır %100 depreme bağlamamalı) patlama sonrası depremden çok vereceği zarar. Tarihe yön veren yanardağlar vardır tarih tekerrürden ibarettir.
Dumanın içinde kızgın su buharı, cam parçaları ve yanardağ külünün bulunması ve hangi yöne hareket edeceği önemli. Çünkü yayıldığı bölgelerde ciddi sorunlar boy gösterir.
Yeni topraklar ve adaların oluşumu, lav akıntıları soğuyup katılaşarak yeni toprak tabakaları oluşturur. Mağma odası dolduğu an genişleme olur, 1 metreye kadar olan şişme tehlikelidir. Kükürt ve oksit çıkışları asidik lavların dumanıdır.
Kıtlık, kuraklık, salgınlarsa cabası. Yani.. Olası depremde, depremsiz volkanik patlama da gidişatı değiştirir.
Liyakatsizlikten bahsetmişken, yaşanılabilecek bir tehtid ile karşı karşıyayız.
Yunanistan bölge sakinleri için adaya acil kurtarma ekipleri sevk etti. İnsansız hava araçları ekipmanlar tedariği yapıldı, çadırlar kuruldu. Uçurumlardan uzak durmaları, kapalı mekanlarda toplamaktan, otel ve yüzme havuzlarınının boşaltılmasına dek.
GELELİM BUGÜNÜN ÖZLÜ SÖZÜNE;
Peki bizde alınan önlemler neler..?
YAZAR: Meliha ATEŞ