Uyarıyorum.
9 Ocak’ta “İçimizden Biri’ne İnat” başlıklı yazımı yayınladıktan iki saat sonra evimin önüne kaldırımı yararak koyduğunuz çöp konteynırı mayıs ayı girmeden kaldırın.
O çöp tenekesinin bana inat koyduğunuz cümle alem biliyor. Bilin ki , aklınızca bana ceza vereceğim derken aileme, komşularıma, otomobillerini park eden sokak sakinlerine de ceza viriyorsunuz.
Tekrar tekrar söylüyorum: Yolun çöp tenekesi koyduğunuz tarafı , girişten bitimine kadar otopark alanı olarak planlanmıştır.
Yani popülasyon falan ucuz hatta aptalca bir bahanedir.
Ülkenin en büyük sorununun hukukun rafa kaldırılması, keyfi uygulamaların ayyuka çıkmasıdır.
Ben , Cumhurbaşkanlığı başkanlık sistemi denen yönetim biçimini en baştan bu yana demokrasinin olmazsa olmazı “güçler ayrılığı” ilkesini vurgulayarak eleştiriyorum.
Bu bağlamda anamuhalefet partisi CHP ile aynı saflardayım.
Lakin daha önce de vurguladığım gibi CHP’nin ülkenin her yanında hak hukuk, demokrasi, düşünce özgürlüğü savaşımını doruğa çıkarttığı şu günlerde CHP’li bir belediyenin sırf kendisini eleştiriyor diye 35, 40 yıldır köşe tutmuş ve yapılanlarla değil yapılmayanlar ile ilgilenmeyi prensip edinmiş birine, bana ve ama daha çok aileme yapılan bu keyfi uygulamayı sindiremiyorum.
Bu garbet uygulamanın kaldırılması için Balıkesir CHP milletvekilleri Serkan SARI, Ensar AYTEKİN’e yine CHP il başkanı Erden KÖYBAŞI’na yazdım.
Düşünce özgürlüğünün savunucusu olduğuna inandığım CHP’nin Susurluk’taki tavrına dikkatlerini çekmeye çalıştım.
Lakin, ne yazık ki hiç birisinden dönüş alamadım.
Bana , bu çöp konteynırı bir hafta içinde kaldırılmazsa;yapılacak tek şey kalıyor: Cimer’e, yazmak.
Çünkü ortada çok açık keyfi bir uygulama var.
Çünkü ortada çok açık keyfi uygulama sonucu birilerini zor durumda bırakmak suretiye görevi kötüye kullanmak var.
Son uyarım.
Sonra sakın kimse beni, CHP’ye zarar vermek ile suçlamaya kalkmasın.
Bu beni suçum değil; bu , Susurluk Belediyesini çocukça yönetme yolunu seçmişlerin suçudur.
Tarih bilsin!
YAZAR: Levent GÜNDOĞAN