Her zaman olduğu gibi depremi unuttuk.
İlk anda söylenen sözler, yapılacak işler ve bundan sonrası için alınacak önlemler. Tümü havada kaldı.
Birkaç müteahhidin yakalandığı çıktı haberlere. Deprem bölgesine giden haberciler uzmanları aratmayacak yorumlar yaptı. Her kanal bir yerbilimci profesörler bulup, bundan sonra nerelerde deprem olacağını sordu. Onlar da kocaman bir haritanın üzerinde fay hatlarını gösterdiler ellerindeki çubukla.
Yerel yönetimler şunu yapacağız, bunu yıkacağız dediler. Her isteyen mekana karot testi yaptırıp depreme ne kadar dayanıklı olduğunu belirleyeceklerdi bir de.
Tüm bunlar konuşulurken yasama tatildeydi. Güya deprem bölgesinde yaraları sarmak içindi bu ara tatil. Lakin herkes biliyordu üç ay sonra seçim var ve asıl amaç seçim çalışması yapmak.
Yaptılar, kazandılar.
Sağcısı, solcusu tümü kazandı.
Kaybeden biz olduk her zaman olduğu gibi.
Onlar en yüksel maaşı alacak. En prestijli konumda yaşayacak. Hayatları hatta çoluk çocuk hepsinin hayatı garanti altına girdi.
Biz kavgaya devam.
Depremin hemen arkasından bir çağrı yapmıştım: “Susurluk’ta bir an önce 1999 öncesi yapılmış dört kat üzeri binalara derhal dayanıklılık testi uygulanmalı” diye.
Yapıldı mı, hayır.
Yapılacak mı?
Hayır!..
YAZAR: Levent GÜNDOĞAN