
İÇİMİZDEN BİRİ’NE İNAT!
Kamu yönetiminde kine, öfkeye, önyargıya, inada yer yoktur.
Alınacak kararlara akıl, araştırma, tez, antitez, sentez, istişare damga vurmalıdır.
Yoksa sevmediğin, kızdığın, önyargılarınla tavır aldığın birine inat yaparken daha iyi bir yaşam sürmesi için sorumluluk aldığın halka zarar veririsin.
Örneğin; hiç gerek yokken parkın en görünen yerine derme çatma mimari proje ile statik hesapları yapılmadan ve en azından görsel olarak rahatsız edici olacağı kesin tuvaleti dikmenin “İçimizden Biri’ne” inat yapıldığı artık sır değil.
Oysa “İçimizden Biri” yazarken halkla istişare yapıyor, farkında değiller.
Fırt kafeyi tırt kafe yapmak için olsa gerek havuzunu da toprak doldurdular. Pek giden de kalmadı sanki. F’yi kaltırıp T’e harfini koydular mu operasyon tamamlanacak sanki. Sonra da kapatırlar.
Şimdi yine kızacaklar ama, belediye işletimlerinde Esnaf Odasının belirlediği fiyatın üzerinde çay satılması da yakışmadı. Parasında değil ;esnafın kurduğu örgütün hiç sayılmasında sorun.
Hatırlarsınız bir önceki yerel yönetim belediyeye ait alanları parselleyip satmıştı. Kıyamet koptu. Şimdi Ilıca mahallesinde elli beş arsanın satıldığı söyleniyor. Var mı o zamanlar en sert eleştirileri yapan meclis üyelerinden çıt? Yok.
Olmasında zaten. Çünkü belediye hizmet edecekse elindeki kıt kaynakları değerlendirecek. Umarım arsa satışlarından gelen para “memur zihniyeti(1)” ile faizde tutulmuyordur.
Seçim öncesi en çok sesi çıkan ve sahte hesaplarla bize ayar veren, hakaret eden ve yaptığı hizmetler (1) karşılığı listeye giren bir kaç meclis üyesi ısrarla ayran fabrikası kuracağını haykırıyordu. Hazır para varken tutsunlar sözlerini. Bize inat.
Çünkü biz Eker, Yörsan… varken rekabet edemezsiniz demiştik. Ayrıca Susurluk ayranı şişeye girerse özelliği kaçar diye de ısrar etmiştik.
Sanırım bizim dediğimiz noktaya geldiler. Eker’in Karapürçek’e kuracağı süt fabrikası ile övünmeye başladılar sosyal medyalarında.
Susurluk için öneriler geliyor halktan. Yazacağım ancak korkuyorum. Yine bize inat tam tersini yapacaklar.
Neyse yıllardır dile getirdiğimiz şehir merkezine yakışmayan sanayi kendiliğinden şehrin cazibe merkezi olma yolunu tuttu.
Yerel yöneticilerin şehir plancıları devreye girseydi, daha mı bir planlı olurdu?
Aman!!! Ben bilmiyorum.
“İçimizden Biri’ne” inat! malumunuz…
YAZAR: Levent GÜNDOĞAN