USD34,80
%0.32
EURO36,80
%-0.03
GBP44,38
%0.03
EURO/USD1,06
%-0.19
BIST10.081,00
%1.46
GR. ALTIN2.950,01
%0.52
İstanbul
Ankara
İzmir
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkâri
Hatay
Iğdır
Isparta
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
Son yıllarda sosyal medyanın hayatımızda oynadığı rol, kaçınılmaz bir şekilde mükemmeliyetçiliği etkilemiş durumda. Sosyal medya platformlarının akışında sürekli olarak mükemmel görünen fotoğraflar, şıklıkla do çorba
Son yıllarda sosyal medyanın hayatımızda oynadığı rol, kaçınılmaz bir şekilde mükemmeliyetçiliği etkilemiş durumda. Sosyal medya platformlarının akışında sürekli olarak mükemmel görünen fotoğraflar, şıklıkla do
  1. Haberler
  2. Köşe Yazısı
  3. SOSYAL MEDYA MÜKEMMELLİYETÇİLİĞİ

SOSYAL MEDYA MÜKEMMELLİYETÇİLİĞİ

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Son yıllarda sosyal medyanın hayatımızda oynadığı rol, kaçınılmaz bir şekilde mükemmeliyetçiliği etkilemiş durumda. Sosyal medya platformlarının akışında sürekli olarak mükemmel görünen fotoğraflar, şıklıkla doldurulan paylaşımlar ve kusursuz bir hayat sunan içerikler bizi etkiliyor. Ancak, bu etki sağlıklı bir yolculuk değil.

Sosyal medya, gerçek hayatın seçilmiş ve düzenlenmiş bir yansımasıdır. Bu platformlar, kendimizi ve hayatımızı olduğundan daha iyi gösterme isteğimizi tetikler. Böylece, sürekli olarak kendimizi başkalarıyla karşılaştırma eğilimine gireriz. Ancak unutmamalıyız ki gerçek hayatta herkesin zorlukları, hataları ve eksiklikleri vardır. Ne demiş atalarımız “Bir musibet bin nasihattan iyidir ” Hayatı tecrübe etmek, hedeflerimizde başarısızlıklara uğramak, ders alma ve tecrübe açısından çok kıymetli bir şeydir.

Bu pazar kızım ve yeğenler ile Avşa’ya gittim. En büyüğü 16 yaşında. Neredeyse Erdek ve Tatlısu kıyılarından başka tatil imkanı bulamamış bu gencecik kızlar Avşa’nın denizini ve çarşı merkezini beğenmediler. Şaşırdım, nasıl olur dedim. Daha önce siz nerelere gittiniz de burasını beğenmiyorsunuz? Sonra bende jeton düştü. Hepsinin elinde akıllı telefonlar, Tiktok , Instagram, Reels videolar, Facebook… Reels, bana videolar gösterdiler. Yunanistan adaları, fenomen kızların teknelerdeki, turkuaz rengi denizde story’leri, fenomenlerin tatil videoları, birbirinden ünlü yerlerin yemekleri ve daha fazla içerikler…

Tabi bizim kızların elinde peçeteye sarılı kır pidesi… Onlarda haklı isyan etmekte. Onlarda insanoğlu ve hayata toz pembe bakacak yaştalar. Bazen bizim bile içimiz gidiyor sosyal medyadaki paylaşımlara, çocukların nasıl gitmesin. Küçükken televizyonda dondurma reklamı çıkınca annem kanalı değiştirirdi, bizde çok kızardık ancak bizim kanal değiştirecek ortamımızı bırakın; Evlatlarımız ne izliyor? Nerelere giriyor? Kimlerle konuşuyor? Neler paylaşıyor? Onları bile takipte zorlanıyoruz. Ama şunu biliyoruz ki, mükemmelliyetçi ve özenti bir kuşak yetişiyor…

Mükemmeliyetçilik, sürekli olarak idealize edilmiş bir görüntüyü peşinde koşmakla kendini gösterir. Sosyal medya bu düşünceyi destekleyerek, takipçi sayıları, beğeni ve yorumlar üzerinden insanların değerini ölçüyor gibi görünür. Bu durum, kendimizi sürekli bir rekabetin içinde bulmamıza ve yetersizlik duygusuna neden olabilir.

Ancak mükemmeliyetçilik, aslında bizi mutsuzluğa ve stres altında olmaya sürükleyebilir. Unutmamalıyız ki kusursuz olmaya çalışmak insan doğasına aykırıdır. Hatalar ve zayıflıklarla birlikte yaşamak, kişisel gelişim ve kabul sürecimizin önemli bir parçasıdır.

Sosyal medyanın etkisinden kaçınmak neredeyse imkansız olsa da, sağlıklı bir denge bulmak önemlidir. Kendimizi olduğumuz gibi kabul etmeli, hatalarımızdan ders çıkarmalı ve başkalarıyla kıyaslamaktan uzak durmalıyız. Gerçek mutluluk, kendimizi olduğumuz gibi sevmek ve değer vermekle başlar.

Sosyal medya içerikleriyle dolu bir dünyada yaşıyoruz ve mükemmeliyetçilikle baş etmek zor olabilir. Ancak içinde bulunduğumuz toplumun standartlarından ziyade kendi içsel değerlerimize odaklanarak, daha sağlıklı bir zihinsel durum elde edebiliriz. Her birimizin eşsiz olduğunu unutmamak ve kendi yolculuğumuzda ilerlemek, bizi daha tatmin edici bir yaşamın kapısını açabilir.

JARGON

SOSYAL MEDYA MÜKEMMELLİYETÇİLİĞİ
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

Giriş Yap

Bandırma Haberleri - Bandırma'da Son Dakika- ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin