Türkiye Kent Konseyleri Platformu(TKKP) İklim Krizi Çalışma Grubu’nun ilk toplantısı Bandırma’da yapıldı. Toplantının ardından açıklanan sonuç bildirgesinde özellikle Marmara Denizi’ndeki müsilaj sorununa dikkat çekildi.
Halk arasında ‘deniz salyası’ olarak da bilinen ve kısa zamanda Marmara Denizi’nin kâbusu haline gelen müsilaj, Bandırma, Erdek Körfezi, İstanbul sahilleri, Adalar, İzmit Körfezi, Yalova ve Tekirdağ kıyılarını etkisi altına almıştı. Güney Marmara Kent Konseyleri, iklim krizi ve Marmara Denizi’ni etkisi altını alan müsilaj sorununu değerlendirmek amacıyla 12 konseyin katılımıyla, Bandırma Kent Konseyi ev sahipliğinde bir araya geldi. TKKP’nın Edirne’de geçtiğimiz ay düzenlediği ‘İklim Krizi’ ana temalı toplantıda alınan kararlar doğrultusunda gerçekleştirilen çalıştay’da Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, müsilaj sorunundaki son durumu anlattı.
SARI: “MÜSİLAJ BİR SONUÇTUR VE NEDENLERİ ORTADAN KALDIRILMADAN BİTMEZ”
Marmara Denizi’nin dibinin yandığını ifade eden Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, ekosistemin korkunç bir baskı altında olduğuna dikkat çekti. Müsilaj tehlikesinin geçmediğinin önemle altını çizen Sarı, denizin dibini saran müsilaj çamuru nedeniyle 8-22 metre arasında görüşün çok az olduğunu söyledi. T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından açıklanan 22 maddelik Marmara Denizi’ni Koruma Eylem Planı’nın eksiksiz uygulanması gerektiğine değinen Sarı, “Müsilaj bir sonuçtur ve nedenleri ortadan kaldırılmadan bitmez” dedi.
SARI: “BİYOLOJİK ARITMALARA İHTİYACIMIZ VAR”
Belediyelerin ön arıtmalarının arıtma olmadığını ve Marmara Denizi’ne sahili bulunan kentlerdeki 25 milyon kişinin evsel atıklarını denize bıraktığını belirten Sarı, Marmara Denizi’nin dayanma gücünün kalmadığını dile getirdi. Sarı, “Mutlaka biyolojik arıtmalara ihtiyaç vardır. Marmara’ya bir damla çamaşır veya bir damla deterjan suyunu az vermeyi düşünmek zorundayız. Bundan sonraki toplantılarımızda Marmara Denizi’nin sorunlarının değil, güzelliklerinin ve yararının konuşulmasını diliyorum.” şeklinde konuştu.
Çalıştay’ın sonuç bildirgesini okuyan Bursa Nilüfer Kent Konseyi Başkanı ve Kent Konseyleri Yürütme Kurulu Üyesi Neslihan Binbaş, müsilajın en önemli nedenlerinin Türk endüstrisinin yüzde 70’ini taşıyan Marmara Bölgesi’nin endüstriyel atıkları ile tarımsal ve evsel atıklar olduğuna değindi. Binbaş, “ Bu yangından etkilenen deniz süngerleri, deniz çayırları, midyeler, balıklar yani bütün deniz canlıları bu bozuk ekosistemde yok olmayla karşı karşıya kalmıştır. Marmara’da avlanan balık miktarı 80 bin tondan, 20 bin tona düşmüştür. Hem geleceğimiz, hem ekonomimiz büyük bir tehdit altındadır. Marmara Denizi ve sulak alanlarımız bizim fosseptiğimiz değildir.” diye konuştu.
Bandırma Kent Konseyi ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıya, Çanakkale, İzmit, Nilüfer, Gelibolu, Gemlik, Edremit, Gönen, Susurluk, Odunpazarı, Adalar, Mudanya Kent Konseyleri katıldı.
Haber: Belit PEKTEZEL
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.
News
